Şiir gibi, kedi gibi, kedi gibi şiir

Tuesday, March 10, 2009 | |


Mahalle'nin Delisi beni mimlemiş. Demiş ki: geçenlerde e.e.cummings'den çok güzel bir şiir yazmışsın ama, en sevdiğin şiir nedir?
Daha okurken tıpkı onun gibi aklımdan bir sürü şiir geçti, ilki onun gibi Kavafis'in "Kent" şiiri olmakla birlikte. -Zeynep'lik etkisi midir nedir?-
Ardından Nazım Hikmet, "Yaşamaya dair" geçti, Genco Erkal'ın sesinden bir kez daha dinledim, karar verebilmek için. Süper şiir de, o değildi en sevdiğim.
Özdemir Asaf? "Denizin delisi?" diye de sordum, "yok" dedi içim, bi b.ku seçmeyi en beceremeyen haliyle. "Başka neler var ki, hatırla bir hadi?" dedi ukala ukala hatta. Ben de; 
-Eh iyi napalım, biraz düşünelim bari..
dedim.
Ardından en çok Turgut Uyar ve Metin Altıok arasında gidip geldim. 2 gündür hem de. 
Turgut Uyar'ın "Ses" ve "Göğe bakma durağı"; Metin Altıok'un da "Sorularla" şiiri geçti...

Sonunda içim, garip büyüsü olan şunu seçti: (Ben de Nakhar, Eğrelti Otu, şu aralar suskunluk yaşayan Deryik ve Eloise Vera'yı mimleyeyim)
İşte yine kapıldım 
O can sıkıntısına; 
İçimde bir tozlu 
Sarnıç boşluğu, 
Gitmekle kalmak 
Arasında karasız 
Yürüdüm kederle 
Dağlara doğru. 

Yüzlerce soru 
Vardı aklımda, 
Kulaklarımda 
Bir garip uğultu 
Ölümü kullanamazdım; 
Bir yerlerde 
Bilmediğim birilerine 
Belki ayıp olurdu. 

Belki de hiç 
Ummadığım 
Sevgisi tarazlı biri; 
Koparıp bana ilişik 
Umudunu 
Bir kitabın arasında 
Yamyassı 
Kuruturdu 

Bir gazetenin 
Ölüm ilanlarında 
Okuyup adımı, 
Öfkeye dönüştürürdü 
Sandık kokulu 
Hüznünü 
Ve ölümü inatla, 
Yok yere savunurdu. 

Ben bunca yıl 
Bunca insan tanıdım 
Yüreği zehir dolu; 
Yine de insanlardan 
Kesmedim umudu. 
İnsan dedim 
Yekindim; 
Paylaştım varı yoğu. 

Ben neden 
Dudaklarının arasında 
İğneler tutan 
Bir terzi suskunluğunu 
Prova ediyorum 
Şimdi bu yol boyu 
Kederle yürürken 
Dağlara doğru? 

Neden kedi seven 
Bir insan 
Olduğumu 
Biliyorum da 
Kedisiz ve sevgisiz 
Getiriyorum 
Yaşadığım günlerin 
Yaprak döken sonunu? 

Cevapsız sorunun 
Boynu büküktür, 
Hemen anlar 
Yetim olduğunu. 
Ben neden hala 
Duyuyorum avucumda 
Bir çocuk elinin 
Sızlayan boşluğunu? 

Hipodromda yatıp 
Kalkan bir adamın 
Ölü bulunduğunu 
Yazdı gazeteler 
Geçenlerde 
Haber olarak. 
Tokatlıymış 
Ya da Çorumlu. 

Bıraktığı nottan 
Öğrenilmiş 
Son isteğinin 
Ölürse terminale 
Götürülmek olduğu. 
Hipodromda yatıp 
Kalkan bir adam 
Kimin umuru! 

Acılarla sorularla 
Tiftikledim 
Bunca insanın 
Mutsuzluğunu. 
Düşündüm kendi sonumu. 
Hayrettir; 
İçim içime 
Nasıl da sığıyordu! 

Oysa ben kaç yıldır 
Kaç acı eskittim 
Unuttum 
Kaç ölüm gördüğümü. 
Bir omzumun 
Alçaklığı ondandır; 
Taşıdım kaç kişinin 
Kanayan tabutunu. 

Yıllar önce 
Ölümü seçen sevgilim 
Bunca sevgisizlik içinde 
İyi biliyordu 
Yetmeyeceğini 
İki kişinin birbirine. 
Bu yüzden döşeğinde 
Ölümle buluştu. 

Gömdük onu geçiştirip 
Polis sorgusunu. 
Onunla birlikte 
Neleri gömdük; 
Bir akşam içkisinin 
Coşkusunu, 
Sevincimizi gömdük 
Kürek dolusu 

Yüzlerce soru 
Vardı aklımda, 
Kulaklarımda 
Bir garip uğultu 
Ölümü kullanamazdım; 
Biryerlerde 
Birilerine 
Mutlaka ayıp olurdu. 

Dostlardan uzakta 
Bir bozgun akşamında 
Gerisingeri 
Dönerken kasabaya; 
Baktım gökyüzü 
Birden yıldızla doldu. 
Akşamın serinliği 
Alnıma vuruyordu...

-Metin Altıok, Sorularla
Foto: şurdan

Share/Bookmark

4 comments:

Damlo said...

ben de mim istoorum yaa :(

Tugc said...

Tamam, bak seni de mimledim :)

Eleştirel Günlük said...

Ne Guzeldir Turgut amcanin siirleri! Hele de Goge bakma duragi...Nicedir okumamistim. Cok tesekurler. Siirce tesekurler....

Tugc said...

Turgut Uyar'ın en güzeli göğe bakma durağı sanırım. Hızlı hızlı, bir şeyleri kaçırmaktan korkar gibi bir anlatım sanki o şiir.
Ama Metin Altıok'un Sorularla'sı da, postta yazdığım gibi beni en derinden etkileyen şiir galiba.

Related Posts with Thumbnails

Arşiv