Yaşasın ObamaCan geldi!

Monday, April 6, 2009 | |



Konu siyaset,  devlet, kan, ırk olunca insanlar cidden N.Ş.A kavramını yitiriyor. Hatta NŞA "insan" olanlar bu durumlarda Darwin Dede'den seçkiler dizisinden başka bir canlıya doğru evrim geçiriyor da olabilir. Mesela benim için Obama da o evrim kutucuğuna giriverdi 5 Kasım sabahı itibariyle. Warum?* Por que?* Per che?* Why?* Niye?*
Çünkü ben onu öyle şirin adam kategorisinde bağrıma basmıştım, başkan olunca "şirin adam" kategorisi haliyle yok oldu, anında soğuyuverdim. Yes, we can deyişleri batmaya, "hadiyin gençler değişiyoruz" mottosu da rahatsız etmeye başladı. Sözlerinden, "ya canım ben öyle mi dedim?" haline girdiğini söylemeye gerek yok,-Irak'tan ordu çekeni vurur mesela, Afganistan'a da son gaz militarist destek istiyor biliyoruz- o kronik zaten, politikacı olunca ilk yardım kiti gibi bir şey var sanırım, "başkan" oldun dendiğindeki o heyecan anında ilk yardım kitinden çıkarıp, takıveriyorlar. 
"Hadiyin gençler değişiyoruz" da, kıyafetlerimizi filan yani. Ya da kriz vurdu ya, hayalimizdeki mesleği, ülkeyi filan olabilir. Ayrıca ABD'de öyle pek değişmek isteyen yok zaten, maksat imaj, göz yorgunluğu geçsin.
ObamaCan dün itibariyle Türkiye'ye de el attı. Malum, "Höt Zöt!!" diyecek biraz içte, dışta da AB'ye karşı; "Ya iyi çocuk o, niye onu oynatmıyorsunuz? Bakın Rasmussen'i bile kabul etti" diyecek. 

-Bu noktada Rasmussen krizinde Türkiye'yi ikna etme konusunda Obama ve Berlusconi "Hayır Kara Murat benim"cilik oynuyorlar şöyle; "Türkiye'yi ben ikna ettirdim, hayır ben, yok ben!" diye. Kim ikna ettiyse etti, bundan böyle Rasmussen, Andersen'e benzer ismiyle bir masal anlatıcısı kılığında, dünyaya NATO kisvesi altında masallar anlatmaya başlayacak artık. Uyumadan önce alıcılarınızı açmayı unutmayın bu yüzden, hep birlikte emperyalizme destek olacağız, long-live NATO!?!-

İşte ObamaCan'ın bu "höt zöt!" leme ziyareti içinde, Türkiye Hükümeti de "Ama baba'cım, karnem iyi olacak istediğin gibi, sen yeterki güzel elbiseler, oyuncaklar al bana" diyecek. Karşılıklı gösterdikten sonra, ne kadarını elletsem zina olur, mahalledekiler ne der müsabakaları da başlayacak tabii Türkiye için.
Sonra da ObamaCan, Erdoğan'ın G-20 zirvesinde kulağına söylediği; tahminimce "kol kırılır, yen içinde kalır" cümlesini basına tekrarlayacak ve "bize yardım edebilirsin sayın Türkiye" şeklinde haykıracak.  
Tam uçağa binmeye hazırlanırken, Erdoğan ve Gül'ü basından uzak bir yere çekecek, "bakın, nyt'ye de dedim, otokrasi filan diyorlar sizin için, reformlardan iyice caydı diyorlar, benim asabımı bozmayın, hadi güzel güzel oynayın artık, telefonum açık" cümlelerini fısıldayacak kulaklarına.
ObamaCan gökyüzüne yükselirken, "Yes we can" sözlerini ciğerinin en köşesinde hisseden tbmm'lilerin gözleri dolacak ve gökten 3 elma düşecek.

Biri işsizlerin başına, daha da çoğalsınlar diye; 
ikincisi ekonomimizin başına, "hayırlı imf'ler" dileyip, bakalım ne zaman "tamam düzeldik" diye efelenip, 522milyonuncu imf planımızı bırakacağımız günü beklerken yemesi için; 
üçüncüsü de RTE ve arkadaşlarının tam başına düşecekken.....



teğet geçecek.

Share/Bookmark

0 comments:

Related Posts with Thumbnails

Arşiv