Babam, hiç anlayamadığım bir sebepten ötürü Adnan Şenses ve Adnan Şenses'in beline takıp göbekten hoplattığı ceketinin endamına hayran bir insandı. Öyle ki; Adnan Şenses'in bu karabasana benzer göbecikleriyle yüzyüze gelmem de, 6-7 yaşlarımda annemlerle gittiğimiz Ankara'daki bir arkadaşlarının düğününde, sahne alan Şenses'i 'son poz'lamak için bir elinde fotoğraf makinesiyle, öteki elinden beni kaçırmamaya çalışan babamın, yandan yandan beni çekiştirerek sahne önlerine doğru seyretmesiyle olmuştur.
Ama Şenses'le ilgili ilk travmatik anım, kesinlikle onun akaryakıt istasyonu sahibi olduğunu öğrendiğim zamana rastlar. -Diğer travmayı soracak olursanız; Norveç'teki Kosovalı en yakın arkadaşım, babasıyla beraber kocaman birer Adnan Şenses hayranlarıydılar. İnsana önüne geçilmez bir ablaklık veren bir andır mesela kişisel tarihimde.- "Ah ben de sizden biriyim be anam" tavırları eşliğinde ceket belde göbecikler atan Adnan Bey'in o ceketli göbeğinden çocukluğumda anlamlandıramadığım şekilde rahatsız olmamın sebebini de öğretmiştir bana. "Adnan Göbek atıyorsa, benzini yarından tezi yok fulleyeceksin arkadaş, geliyor yine zam." Hayata karşı göbek ve ceket tavrıyla duran Adnan Şenses'in, bu akaryakıt istasyonları, zamlar ve göbecikler temalı kombinasyonlarıyla ön sıralara fırlayan fırsatçılığı -hayır Henry, kombinezon değil, kombinasyon, getirme aklına kötü şeyler Yafrum! (Burasını Hanımın Çiftliği'nde Güzin Çorağan'ın canlandırdığı Kemal'in annesinin vurgu ve tonlamasıyla söylememiz gerekiyor.) - birçok habere, köşe yazarına, googleda bile pdf olarak çıkan ekonomi makalelerine ve mizahi eleştiri temalı kitaplara bile söz konusu olmuştur.
"Başbakan önünde göbek attı, zam aldı." başlıklı haberler Adnan Bey için çıkmış, fıkralara konu olmuştur misal. Bu tavrı yüzünden 2003 dönemi Türk-İş Başkanı Salih Kılıç, "Bari biz de Adnan Şenses'ten göbek yardımı isteyelim" yorumu yapmış; işine gelince "sizden biriyim ama ben, halkım ulan, halk" olan Şenses, birden "ben kimim ki hükümetten böyle bi şey isteyeyim, başbakanın sadece arkadaşı ve abisiyim" diyerek, başbakanla bir göbeciğe el ense şaplak olabildiğinin tomurcuklarını da atıvermiştir önümüze.
Metin Uca da 'Yes yerine orrayt demek caiz midir hocam?' adlı kitabının 32. sayfasında şu satırları yazmıştır :
"Bak sen de Adnan Şenses abiyi tanırsın; hani ne zaman göbek atmaya başlasa, benzine zam gelecek diye akaryakıt almamıza sebep olan abimiz. Çünkü bayi karları için abimiz göbek attı, trilyonluk bayi karını hükümet benzin alanların sırtına attı, pardon, ilave etti."
'Ee niye anlattın ki bunları bize, zaten biliyorduk, ne yapalım' diyor olabilirsiniz. Mamafih, kafamdaki sorulara engel olamıyorum. Elektrik olsun, doğal gaz olsun gani gani zamlanıyor. Geçen senelerde benzin fiyatlarının da tavan yaptığı dönemler vardı. Vardı da, Adnan Şenses ortalıkta yok. Göbecikler de yok haliyle. Bu durumda biz zavallı sallabaş zam manyaklarının, tek ekonomik indikatörü olan Adnan Şenses'e bi hayli ihtiyacı var kanımca. Ceketin düşüklüğüne, göbek atışların şiddetine göre başbakanımız sayesinde şüpheye düşen bir geometri kavramı olan 'teğet'lerimizi analiz eder gibi yapabilirdik en azından.
Şimdi ise, üzerimde Erdoğan'ın son yaptığı açıklamalarla da yeniden korlaşmış - "Teğet ne demektir? Teğet olunca etkilenmeyeceğiz demek değildir ki, etkileneceğiz ama bir sürtünmelik olup, geçip gidecek."- bir mahsunluk; 'gitti Adnan, geldi mi yolundan şaşmış teğetlerimiz?' diye soruyorum.
4 comments:
Yanlış hatırlamıyorsam adnan şenses maslaktaki benzin istasyonunu Tayyip istanbul belediye başkanı olduğu zaman açmıştı.
Eh zam için göbek atma, başbakan olduğu döneme denk gelmiş, 2003. Belediye başkanlığı zamanlığında el ense moduna başlamış olmalı.
ednan şenşeş diye de okunur.
Olur tabii ki :) Şenşeş bey diyebiliriz bundan sonra kendisine ama görmüyoruz ki göbecikleri.
Post a Comment