Utanç

Thursday, May 20, 2010 | |


Plan ya da plansızlık ya da hiçbirini yapmama. Tam bunu, şunu saçmalıkları düşünürken hafta başı düşen, "kaç?" ve "kaçıncı?" soruları sormaktan nefret ettiren patlama. Öle öle yaşıyoruz. Dalga geçiyorum sanıyorsunuz, değil mi? Ama aynen bundan bahsediyorum. Ölerek yaşıyoruz. Birileri ölüyor, gömüyoruz, ağlama izliyoruz, ağıt dinliyoruz, yaşamaya devam ediyoruz. Yaşlar akıp gidiyor, tek bir yerde ağlamalar devam ediyor ama geri kalan hepimiz bir sonrakine kadar unutup, devam ediyoruz. Hiçbir önlem yok, hiçbir değişme çabası yok. Hafif bireysl isyanlar ve gerisi suskunluğa gömülüş yeniden. Hani bu ülke toplu ağlardı? Hani toplu paylaşarak yaşardı acılarını da üstesinden gelirdi?

Kandırmayalım kendimizi.

Bugün, bu ülkede neden her zaman sayısal başarının her zaman zeka kriteri olduğunu tam anlamıyla anladım. Belki de beynime sonunda girdi demeliyimdir. Çünkü burda sadece saymaya ihtiyacımız var. İnsanlar ölüyor, öldürüyoruz, sayıyoruz.

Yok. Kelime bulamıyorum bu sessizliğe. Cidden utanıyorum. Ama daha yazacak çok şey, edecek çok laf var. Önce utanarak başlamak gerek.

Share/Bookmark

2 comments:

bellatrix said...

Shine on you, shame on you olmuş...

Eline sağlık, kısa ve net.

21 grams said...

her dönemde birer birer eksiliyor cümlemizin öğeleri...en başlarda utanırdık, tepki koyardık, değiştirmek için harekete geçerdik...sonra hareketi kaldırdık...bağırmak yetti bize...sonra sesimizi kıstılar...ya da biz kıstık..şimdi elimizde bir tek utanma kalmıştı...
onu da verdik...ben sonrasını gerçekten merak ediyorum...bir sınırı var mıdır insan duyarsızlığının...

Related Posts with Thumbnails

Arşiv