İngiliz anahtarı denilen bir alet var. Tam emin olmamakla birlikte, herhangi bir vidayı sıkıştırabilmekle bırakmaz insanı; hiç zahmetsiz kilitleyivermene yardımcı olur. Ebediyen sıkabilme özelliği. Bazen böyle bir anahtarla, beynim ve kalbimin araya konulup, kilidinin de takılıp, öylece bırakıldığı hissine kapılıyorum. O an hiçbir şey yapmak, hiçbir şey konuşmak, hiçbir hayati faaliyette bulunmak gelmiyor içimden; huysuzluk yapmak bile geçmiyor aklımdan. Ayağa kalkıp, kendimi yer çekimine bırakmak,-bu noktada yazar her koşulda önünde beyaz bir çarşaf-yastık-yorgan sarmalın serildiğini farzediyor- mümkünse alabildiğine uzun saatler boyu uyumak, uyumak ve uyanıp tekrar uyumak istiyorum. Kara delik hissi.
The same old black hole
Saturday, February 27, 2010 | Posted by Tugc at 12:15 PM | Labels: kara delik hissi, uyku, yatak
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
0 comments:
Post a Comment