B.'yle gelen

Thursday, April 22, 2010 | |


Her çocuğa olduğu gibi bana da "kardeş ister misin?" diye sorulmuştu hayatımın bir noktasında. Aslında oldukça uygun bir yaştaydım. Ne annem ve babama "oha, bu yaştan sonra bik bik çocuk mu dinleyeceğim, utanmıyor musunu" diye bir çıkış yapacak kadar yeni-ergen ya da post-ergendim, ne de "eee, evet istiyorum hadi yarın gelsin" diyecek ve ondan sonraki 7 ila 9ay boyunca "e hadi doğsun, ne zaman gelecek bu bebek?" sorusunu sormaktan herkesi bayacak kadar küçük. Bu sebeple cevabım da, bana şu anda oldukça materyalist gelen bir cümleydi: "İstiyorum, evet. Ama açık kumral-sarışın bi şey olsun, gözleri de açık renk olsun, kız olsun. Ama saçları kıvırcık olursa keserim."- Böyle yeniden okuyunca materyalistliğin yanında şekilci ve aryan sevdalısı olarak da geldi ve utandım.- Bu anlamsız isteğime gıklarını çıkarmayan annemler bana "tamam" dedi ve garip bir şekilde tam ısmarlama bir kardeşim oldu. 7.5 yaşındaydım.

B.'yi doğduğu ve bebek zamanlarında hiç kıskanmadım; öyle ki doğduğu zaman onu odaya getirdiklerinde çok heyecanlanmış olup, gözlerinin nasıl da parlak ve renkli olduğunu gördüğümde sevincime diyecek yoktu.

Aramızdaki yaş farkı sebebiyle, onu hiç kıskanmamam, ona kötü davranmamam gerektiğinin de bilincinde oldum uzun süre. Ortaokula başladığım zamanlarda, aralarında 2-4 yaş arası olan kardeşlerine nasıl da işkenceler ettiklerini gururla anlatan arkadaşlarımla da pek bir şey paylaşamadım haliyle, gülmekten başka. Bir arkadaşımın nasıl da kardeşini ilk gün çok sevdiğini ama ertesi gün sıkılıp, "e götürün artık bu bebeği, annesine verin, burda mı kalacak bu hep" deyişinin aile içinde defalarca anlatılmış olduğunu dinledim. Bir başkasının kendinden 2 yaş küçük kardeşini "benim babam senin babanı döver" diye ağlattığını ve saf kardeşinin "ya dövmesin" diye üzüldüğünü; öbürkünün ablasının nasıl da onu sık sık tehdit ettiğini, berikinin kardeşiyle sokakta beraber oynadıklarını filan da garip bir gıptayla dinlemeye devam ettim.

Çünkü B. ve ben, ne beraber çocuk oyunu oynadık, ne de ben ona çeşitli işkence yöntemleri düşündüm. Annem beni öptüğünde o arada bir kıskandı ama ben tabii 7.5 yaş büyük çocuk olduğumdan, bunu olgunlukla karşıladım. Çünkü aynı o tip bir kıskançlığı ben de anneannem, anneme sarıldığında yaşamışım 2-3 yaşlarındayken.

B. oyun oynayabilecek yaşa geldiğinde, ben ergenlik çağıma girmiştim ve minik bir çocukla oynamayı çok "banal" buluyordum. Sonra da o biraz daha büyüdü ve o sıralarda yanında değildim zaten, sadece her geldiğimde boyunun nasıl da boyuma yaklaştığını gördüğümde şaşırıp durdum.

Bu aralar ise, belki de ilk kez keşke B.'yle yaşlarımız çok yakın olsaydı, o benim dizimi parçalamış, sonra beraber saçmasapan oyunlar üretip oynamış olsaydık diye düşünüyorum. Ara ara odasına koşuyorum, "Üse (bazen öyle çağırıyorum kendisini) hadi gel film izleyelim, ehehe baksana çok komik" diyorum. Geç bulduğum şeyleri, çok arayarak uğraşmasın diye anlatıyorum, yazılar kesip masasına bırakıyorum kimi zaman, bir şeyler izlemeye de gidiyoruz . Bazen birbirimize giriyoruz saçmasapan şeylerden, yer kapışması yaşıyoruz ama az önce annemin fark ettirdiği gibi, kapris yapmadan ve küsmeden hiçbir şey olmamış gibi devam ediyoruz hep. B. benim kinimin yok olduğu iki kişiden biri.

Büyüklükte çocukluk yaşama gibi bir duygu olan bu halin dışında, sanırım aralarında yaş farkı olan kardeşler daha çok büyüklükte bir şeyler yapma hayali kuruyor ve malesef bunun için beklemek zorunda kalıyor. Her ne kadar ara ara hazırladığım kokteyllerimle B.'yi şaşırtsam ve ilk ona tattırsam da, yine de henüz onunla sersemce bir yerlere takılabilme günlerimizin hayalini kuruyorum.

Share/Bookmark

4 comments:

deryik said...

ah ben de ne kadar bekledim! bu yaz sonunda kardeşim 18. 2 senedir ayrı bir havadayız, daha güzel sanki her şey. sanırım son 10 yıldır hayalini kurduğum parti bu yaz başlayacak. ama ne var ki şimdi de o üniversite için büyük ihtimalle yurtdışına gidiyo. geçişme hissinin ablaya yükü çok ağır bir şey.

LA78'ers said...

aaa ne kadar tanıdık bi hikaye.. ben de aynı süreçten geçtim ama benim B geldiğinde 6 yaşındaydım.. tam 26 yıl geçti geleli hiç kavga etmedik herşeyiyle ben ilgilendim.. ama herşeyiyle.. hala harçlığını benden alır.. sonradan öğrendim ki meğer ben istedim diye değilmiş.. zaten deniyorlarmış babamınki işkenceler sonrası çalışıyo mu diye.. 84 doğumlu düşün ne kadar süre sonra çalıştığını.. konu saptı sanırım.. yazıyı çok sıcak buldum yazayım dedim..

güray said...

Ben bu yazıdaki küçük kardeş ile uyuşuyorum galiba. Büyük olan ablanın gözünden bir kere daha olaya bakmış oldum=))

Kardeişinle olan ilişkine nazar değmesin=)

Bensel said...

Benim hic B.'m olmadi ve ben hic B. olamadim...

Related Posts with Thumbnails

Arşiv