Son zamanda ne kadar çok "sus"uşlardan konuştum, değil mi? İnsanın suskunluğunu, yine suskunluk hakkında konuşmak için bozması da bir garip oluyor aslına bakılırsa. Suskunluğun en kokoş tarafı nedir diye sorsalar, hiç düşünmeden "boşluk dolduran anlar" deyiveririm, anlamını filan ikinci kez düşünmeden. Bak işte en sinir bozucusu da bu aklından geçeni tartma ve sevme ve silme noktasındaki git geller heralde. O boşlukları genellikle takıntılı bir halde dinlediğim şarkılar dolduruyor. 4 gündür ben sadece şu aşağıdaki şarkıyım. Mesela. Boğazım acıyor, veremli gibi öksürüyordum düne kadar hatta, ama bi yandan "seni unutsam bazı bazı" diye içimden ve dışımdan mırıldana mırıldana gittim doktora bile.
Yazdım yazdım sildim. İçime sinmedi. İyisi mi ben yine şarkı olayım. Belki yarın geçer.
1 comments:
"boşluk dolduran anlar." vallaha öyle.
Post a Comment