Ev halleri

Thursday, May 10, 2007 | |

Sonunda evdeyim ya, televizyondaki reklamları dikkatle izliyorum. Herkes reklamda kanal değiştirir, ben oturup reklam izliyorum, yeni neler çıkmış diye.
Şu anki favorim Pınar sosis reklamı. O küçük kızın bilmiş bilmiş, "Kaç yaşında buu? Maşallah maşallah" demesi çok hoşuma gidiyor. Diğer reklamlardan ilgimi çeken pek olmadı henüz.
Programlara gelince, neredeyse hiç biri değişmemiş. Yani aynı senaryonun sağı sol, solu sağ, önü yan olmuş hali filan.
Sabahları da sabah programları var zaten, izlemiyorum bile. Onun yerine oturup kahve içerek, kahvaltı keyfi yapmayı hiç bir şeye değişmem valla. Bugün yapamadım pek gerçi, sular kesikti (N'olursunuz sularınızı dikkatli kullanın, şaka değil artık bu! susuz kalıp çöl olacağız, masal gibi dinleyip uyumaktan başka bir şey yapmaz durumdayız.)
Sabah Seda Sayan hala ekrana çıkmaktan sıkılmamış, ben onun çıktığı kanalı görmeden geçmek için çaba vermekten bıktım, o göbek atarak telefon numarası vermekten bıkmamış gibi galiba. Görmedim göbek atıyor mu hala daha ama :)
Başkaaa... Binbir Gece furyasına devam galiba... Ya çok ciddiyim benim Şehrazat'la Onur gibi bir ilişkim olsa sıkıntıdan patlar, adamı boğazlardım.. Ne o yaa... Romantizmin de bokunu çıkardılar...Sonra bana gelip soruyorlar, sen hiç romantik olmaz mısın, olanlarla da erkek gibi dalga mı geçersin diye... Evet dalga geçerim...Koyun güzel örnek..Geliyorum gidiyorum aynı cheesy konuşmalar falan filan... Yaratıcı olun, yaratıcı romantik olun... Spontane olun birazcık..
Bundan 2 ay önce filan, Richmond'daki arkadaşlarım istediğim tipi bulmuşlardı zaten. Spontaneously romantic asshole from the Mediterranean.. :D

Ama tabi bir de şu var.. Hani etraftaki insanlara bir anket yapsanız da sorsanız, yüzde 60 ı Discovery izliyor, bir de cnbc-e ve soft rock-alternatif dinliyor... Yok canım ...
Diyelim ki rakı içiyorsun, sövüceksin eski/yeni sevgiline. Bunu arkada çalan Coldplay, Radiohead, Muse, Pink Floyd (Ben de bu grupları aşırı seviyorum, dinleyenlere de bir şey demiyorum zaten, lafımı düzgün anlayın lütfen) la mı yapmayı planlıyorsun?
Bir kere olmuyor. Koyacaksın gayet kro bir müzik.. koyarsın da zaten..Bunu saklamanın anlamı yok.. Sonuç olarak, sen başkalarını kandıramazsın hayatım... Hiç kimse öyle çok coolluğa bulanmış, başka da bir milimetre bile ilerlemeyen tipler değildir. Ama bunu gerçekten rahat rahat söyleyebilenleri gidip alnından öperim ben. Ne var yani..

Bir de, dikkat ederseniz, medya tamamen halkın duymak istediklerini söyler.. Uyumak isteyenleri uyutur. Uyumak istemeyenler için gece 12 civari konulur tartışma programları, siyasetle ilgili programlar, eleştiriler filan. Dün TV8 de Türkan Saylan vardı mesela ve çok güzeldi, dedikleri de bence gayet mantıklıydı. En azından eleştirisel bile yaklaşılacak olsa, izlenince bir şeyler anlatan bir programdı.. Saat kaçta? 12-1 civarı...
Ya öyle işte...

Aydın yanıyor...Çok ciddiyim yanıyor. Ölüyoruz sıcaktan. 33 derece filan. Annemin-belki anneannemin bile olabilir- eski uzun geceliklerinden giyip giyip kendimi o koltuktan diğerine, o yataktan buraya atar oldum. Bu ne ya? Mayıs ayındayız, lütfen. Balkonumuz da yok ki bizim gidip balkonda yatayım. Dışarı çıkınca üstümü başımı yolup atasım geliyor. Ben evde oturur, bir elimde dondurma, bir elimde sigara, su filan gezinirim. Kimseyi de alakadar etmez bir kere :P

Son olarak da, bir şarkıyla yazımı bitireceğim :) Boş gezenin boş kalfası olarak yazmak da eğlenceli bir şeymiş ayrıca, çok hoşuma gitti. Neredeyse unutuyormuşum. Arada suçluluk hiissetmeye kalkacak oluyorum, sonra tatilde olduğumu hatırlayıp içimden kahkaha atarak tekrar kendimi yatağımın üzerine atıyorum. Çok eğlenceli.
Share/Bookmark

0 comments:

Related Posts with Thumbnails

Arşiv