Midemdeki Saç

Bu aralar hiç yazasım yok...Haber okuyasım da yok...Hatta aslına bakarsan, internette 24/7 açık duran gmailim dışında, hiçbir hevesim de yok. Belki biraz DeviantArt da olabilir. Fotoğraflarla oynayıp, yeni renklere buluyorum, ama dikkat et kan rengi olmasın...Gerçi ben renkleri kana da buluyorum bazen..Her yer kan olmuş zaten,varsın renkler de siyahi kırmızı-bordolara belensin, ne çıkar? Haberleri filan okumuyorum. Bak 2 gündür açmadım bile... İşleteceğim beynime bundan sonra karar verdim. "Ben uzaktayım, bana ne" mantığını. Kararlıyım bu konuda hatta. Çünkü en azından "garip" olan olmayacağım, öyle yaparsam. Hatta "ya bir dolu insan ölüyor yine, sürekli yabancı basın da bile bu var, off" dediğimde, aldığım cevap " ayy, çıkmaz savaş filan, girer 3-5 adam öldürür, öcünü alıp çıksın işte" olunca iyice kötü hissetmem kendimi..Hem o zaman belki; "ama kan dökülüyor...Kötüye gidiyor, bu geçmeyecek ki, intikamlardan kimse yorgun düşmüyor mu, ne kan sevdasıymış be" tepkisini vermem. Güzel olur yani. Ya "Bana ne" der geçerim,olmadı "asker ölmez, vatan bölünmez" diye tüm profillerimi bayraklarım, bir de MSN kişisel iletisi koydum mu..Oh valla, içim rahatlar. Hatta belki de telefon kartı alıp, babamı arayıp, askere alın beni diye protesto edenlerin yanına gitmesini söylerim. Benim babam neden kusur kalsın ki hem? Hem daha ak sakalı bile yok. Hem şehit olunca 7 sülale mi gidiyordu cennete? Onu da garantilemiş oluruz... Bugün yağmur yağdı burada. Türkiye'de de yağdı mı acaba diye düşündüm. Kurban bayramında yağan yağmur geldi aklıma, hani kanları temizlesin diye...İçim sıkıldı, ruhum bunaldı, kanal değiştirdim. Uyumak en iyisi. Dün WSJ okurken, köşe yazılarından birine denk geldim. ABD'nin terör hakkındaki görüşleri falan filan. Tipik "ben republican"ım diye çığıran bir yazı.Yine de bazı yerlerine katılmadan edemedim. Son cümlesinde terörün savaşla gerçekten hiçbir zaman bitmeyeceğini söylüyordu...Dedim keşke görseler bunu. Yok, biz meşgulüz, gidip bayrak koyacağız.. Herkesin aklında olan, "bu kadar ölüm çok fazla, ABD'nin oyunlarından bıktık, girelim işte ve bitsin" düşüncesi...Saç yutmuş gibi bir his...Evet çok insan ölüyor, evet ABD oyunlarından bıktık, anladık gösteriyorsunuz ve evet keşke kan dökülmese...Katılıyorum. Ama çok insan ölüyor, dökülen kanları istemiyoruz diyerek, daha çok kan dökülmesine adanmış halde söylemler, yürüyüşler, savaş arzusu...Sonra ABD boyutu var...Sanki yeni olmuş bir şey...Yaklaşık 50-60 senedir biz bu oyunların içindeyiz..."Yeni mi görüyorsunuz?" demek istiyorum...Saç var ağzımda, konuşamıyorum. Kan...Herkesi son model Action Man'e çevirecek bir motif.(motive olan motif). Sanki daha az kan dökülecek ve sanki bitecek. İki öcümüzü alacağız, 3-5kat daha fazla kan dökeceğiz, sonra yağmur gelsin kanlar temizlensin diye duaya çıkacağız. 2 sene sonra, yine bir sınır ötesi operasyonu tezkereleri, medyaya sövüş, dolu dolu gözler, kan sevdası...Yine yeni yeniden... Sanki çok umrunda dünyanın. Birkaç sene önceye kadar özgürlük savaşçıları adıyla Nelson Mandela örneğini karşımızda tutanlar, birden "evet terör listemizde, sizi destekliyoruz ama önce bir bekleyin" diyenler. Ne yazık ki, bu dünyada kimse kendi kanından başkasını umursamaz...Dökülen kanlar dursun demek hatta, benim dökülen kanım dursun demek...Genel olarak hacimdeki oranlarda değişiklik olsun demek mesela.. Genel hacim aynı. Oranlar değişecek çok şükür. Sevineceğiz... MSN iletilerimizi kaldırıp, profillerimizi yine komik,eğlenceli,seksi,photopshoplu fotolara geri çevireceğiz. Kalp filan da yaparız belki nicklerimizin yanına..Dünya yine güzel gelecek, bir sonraki adıma kadar. Öyle bir dönence... Nedense kimsenin aklına "savaşın meydanda değil de, kağıt kalem masa imza dörtlüsü içinde kazanıldığı" gelmeyecek. Barışla kanın ve cinayetlerin olmadığı da gelmeyecek. Benim kanım seninkinden daha güzel bile akar belki... Ama tabii bunlar benim umrumda olmayacak.Ben,sadece benim genetik kodum benzeri kanları önemsiyor filan olurum büyük ihtimal. Dedim ya, işleteceğim bunu kendime..Ben kanal değiştirenlerden olacağım,yağmur yağıp kanları temizleyince, kimsenin aklında kan filan da kalmayacak... Savaş ne zamandan beri kazan-kaybet oyunu olmuş, bilemiyorum.Tarihine inecek ruhsal güç de bende kalmadı..Öyle içim buruk, anlamamazlıktan geleceğim artık bildiklerimi de. Hem Blind Guardian'ın da dediği gibi, Age of False Innocence. Hem sonunda yağmur da yağdı...Sırada ne var? Savaş istemeyenleri vatanı düşünmemekle suçlamak mı? Hem öldükten sonra kan sahibinin pek de önemi kalmıyor, ama bunu sadece ölüler biliyor. Yaşayanlar, genetik mühendisi de toptan,kodlama değerleriyle alakadar onlar. Hem saç örnekleriyle de DNA bulunur...O saç da benim ağzımda,midem bulanıp duruyor.

Bizler savaş ölüleriyiz, Bundan böyle karşı-karşıya değiliz; Bildiririz.           -Özdemir Asaf

*Fotoğraf anti-natmister.deviantart.com'dan alıntıdır.

Midemdeki Saç