Aaa...21

Monday, November 5, 2007 | |

Aman da aman...21 mi olmuşum ne? Büyüyormuymuşum, neymiş? Yoksa şımarmışmıymışım?
Neyse neyse... Kadınların özel günler takıntısı olduğu doğrudur, yani günün bir anlamı varsa güzelleşir, hatırlanması gerekir falan da filan. Ama benim için doğum günleri farklıdır...Dünyaya gelmişsin, varolmuşsun yani, var mı ötesi? O yüzden doğum günü hatırlaması konusunda takıntı öbeğiyim.

Bugün ne mi yapıyorum? Hiçbir şey tabii ki. Şekil A Blog, şema 3B ben hala yazıyorum...Figür 12, gece yarılarına kadar çalışıyorum ve işe gitmem gerek. Tablo 5, görünmüyor...
Bugün ayın 5i, kasım geldi çattı ve benim 5. uzak senem. 5. Türkiye'den uzak doğum günü. Standart Deviation hesaplayamayacağım, üzgünüm. Varyasyonun karekökü işte.
İlkokula kadar her doğumgünümü sadece ailemle kutlardık...Hatta 4 yaşındayken mi ne hayal meyal hatırlıyorum, anneannemlerin bize geldiğini ve anneannemle Aydın'a gideceğim diye tutturduğumu...Çok ağlayınca götürmüştü beni de... Ama ben öyle normal bir çocuk değildim...Hayatımda en çok sevdiğim kişi anneannem de olsa, uyku deyince annemin mekanda bulunması gerekliydi... Ve evet tabii ki sonuç kaçınılmazdı... Gece yarısı 3-4'te inlemelerime dayanamayan anneannem annemleri aramış; onlar da zaten telefon gelecek diye tetiktelermiş ve geceliklerle 1 saat sonra kapıda belirmişlerdi... Ağzında kocaman emziği olan, ağlamaktan kocaman gözleri şişmiş bir TugCe'yi kucaklarına alıp gitmişlerdi. Ben annemden hiç ayrılamazdım...Yıllar sonra annem "uzun seneler ayrı kalacakmışsın, sanırım onun acısını çıkarıyordun o yıllarda" yorumunu yapacaktır.
Az önce çocukluk arkadaşım Can'dan mail geldi..."Keşke eski zamanlardaki gibi kutlayabilseydik doğum gününü" yazmış..Can ilkokul dönemi doğumgünlerimin geriye kalan sayılı şahitlerinden. Bizim eve çağırırdık onları, kocaman yemek masasına doluştururdu annem; sonra bir dolu kek, pasta, çörek... Ben küçükken en çok kalem/defter/kitap hediyelerini severdim.. Olabilecek en dandirik not defteri, benim için bir biblo ve takıdan filan daha değerliydi. Kitapları da açıp koklardım...Hala yaparım...Doğumgünü benim için "hadi kırtasiye hediyesi gelsin" anlayışıydı aynı zamanda...
Sonra Anadolu Lisesi'ne gittiğimde, ilk sene haricinde, doğum günlerimi önce arkadaşlarımla dışarda, sonra akşam ailemle kutlama zamanları başladı...Liseye geçişte, hediyeler büyüdü sadece...Ortaokuldan tek farkı bu oldu sanırım...Her sene babam acaba bu sene doğum günümü hatırlayacak mı diye düşündüm...Galiba en aynı kalan bu oldu...Babam internet cafeye gider mi acaba diye düşünürken yakaladım çünkü kendimi az önce..Sonra ben Norveç'e gittim...Dramatic Changes...
Yıl 2003: İlk sürpriz doğum günü partim..Ayın 4'ünde tüm gün beni odamdan çıkarmaya çalışan arkadaşlarımın yetersiz çabaları...Kendime kek yapmıştım o gün, ilk kekim...Dumana duyarlı dedektörler yüzünden, kendi doğumgünü kekini yapan kız olmanın yanında, ilk yangın alarmına neden oluşum aynı güne rastlar. Ama kek güzel olmuştu...Saat 12 civarı, bana telefon olduğunu söylediler...Doğal karşıladım... Annemler evden uzaktaki bu ilk doğum günümde beni şaşırtmak istemiş olabilirler diye düşünüp telefona koştum...Telefon açıktı ama hiç ses yoktu...Etrafa sordum, kimse bilmiyordu...Odaya doğru geri gelirken, odadan sesler duydum ve Lennie atladı dışarı, "Hadi gel bakayım benimle" diye...O an anladım işte...Ve çok mutlu oldum..15 dk sonra beni odama götürdü ve bir dolu kişi odamda doğum günümü kutlamak için bekliyordu..Fakat bir RCNUWC geleneği üzere, doğumgünü olan kişi ıslatılır...Yazsa fjorda atılırsın, yoksa banyo,kova artık etrafta ne varsa..Tabii ben bunu tamamen unutmuştum..Kutlama amacıyla sarıldığını sandığım Beslan beni sırtına attığı gibi başkalarının yardımıyla banyoya götürüldüm ve sırılsıklam oluncaya kadar oda arkadaşlarım tarafından ıslatıldım...Ama mutluydum...
Yıl 2004: Tüm gün CS oynadım... O zamanki erkek arkadaşım ve diğer başka kimsenin umrunda görünmüyordu...Moralim çok bozuktu..CS oynamaktan gerçek olarak midem bulanıyordu...Odaya gittim... 6'sında SAT sınavı vardı herkesin ve 4'ün 5'e döndüğünden çok, 6'nın 5'ten hemen sonra olduğu gerçeğiydi kafaları kurcalayan...12'de kutlama olacağını bilerek Hoegh Center'a götürüldüm, benimle birlikte 2 kişinin daha doğumgünüydü, doğumgünü kartları aldım..Tek güzel yanı Lena ve Michelle'in yapmış olduğu harika kekti..Bunalım zamanlarıma rastlamıştır o sene...
Yıl 2005: Richmond'daki ilk senem. Deni'nin yardımıyla ayarladığım bir doğumgünü. Cheesecake Factory'de. Sürprizi, Deni'nin ne kadar istediğimi bilip, diğerleriyle toplaşıp bana iPod shuffle almış olması. Duygusal olarak çöktüğüm bir gün aynı zamanda...Babamdan gelen maille.Çok sarsılmıştım...Ama ayakta kalmıştım.
Yıl 2006: İlk partili doğumgünü. Herkes çok eğlenmişti. Ben de. Türkiye'deki yakın arkadaşlarımın tatili vardı ve 3ü annemi görmeye gitmişlerdi, bana mesaj attılar...Ben olmadan benim onlarla olduğumu düşünüp, kutlamışlar doğumgünümü. Annem öyle demişti en azından.
Yıl 2007: Bugün... Odadayım.. Bunları yazıyorum...Bir kutlama yapmayacağım...Belki 2 gün sonra yemeğe gideriz, temsili olarak...Birkaç arkadaşım haftaya haftasonu kutlama yapacaklarını söylediler..Çok umrumda değil açıkçası.Şu an türkiye saatiyle ve buranın saatiyle doğum günüm oldu, insanların kafasında 3 senedir acaba hangi saate göre kutlasak sorusu oluşuyordu,artık o saati aştık. Benim için farketmiyor pek. Ama ben sabah 10buçukta doğmuşum :) Kendime doğum günü hediyem, kahkül yapmam oldu. 3 saat önce toplantı vardı yurtta.Bu sene bu yurtta hatırlanırsam, bu günle hatırlanacağım...Atılırsam bu yurttan, yine aynı sebepten olacak.. Herkesin şikayet ettiği, yapmadığı şeyleri söyleyemediklerini söylemiş olduğum ve Resident Assistant'ın yolladığı mailleri ve organize ettiği şeylerin çok kötü olduğunu ve okumadığımı ve üzerimize zorunlu bir arkadaşlık kabusu olarak çöktüğünü hissettiğimi herkesin içinde yüzüne söylediğim için..Ama ben konuşmaya başladıktan sonra herkes beni desteklemeye başladı...RA benden nefret ediyor olmalı...Ama umrumda olmayan kişilerin benden nefret etmesi bende bir etki yaratmıyor yani...Ayrıca atamaz da..Geri dönersek konuya; hatırlanmak daha öne geçti bu doğum günümde, evimi özledim-annemi ve kardeşimi..Ve babamı da.. Bir de arkadaşlarımı. Bir de koalamı...Çok.
21...3kere7 yada 7kere3.Sanki 2, 1 i dövermiş gibi duruyor. Tembihledim, 1 sene dövmeyecek.Evet..Sevdim bu yaşı sanki.
Share/Bookmark

0 comments:

Related Posts with Thumbnails

Arşiv