UçUç böcekli zaman makinası

Tuesday, December 4, 2007 | |

2 tane 1700'lü yıllardan kalma şapkalı sürücüleri olan 2 Fayton,
1 noel baba,
1 noel ışıklandırması,
1 elinde akustik gitarını çantasına koymadan taşıyan çocuk,
1 uğur böceği,
4 de kocaman üflemeli çalgılar taşıyan adamlar.

Hepsini az önce çalıştığım yere gelmek için yürürken kampüste gördüm. Parmak arası terlik giyen bir kıza bile rastlamadım. Cosmogirl-Cosmopolitan kapak kızları kopyaları olan kızlar ve Lacoste vitrini renklerinde giyinmiş erkeklerden de görmedim. UçUç böceği de bardağıma kondu, bardağımdan işaret parmağıma aldım, kaşındırdı. Hole üflemek istemedim onu, hakaret gibi geldi.Pencerelerde de teller olduğundan bir süre uçuç böceğiyle dolaştım, ta ki merdiven başındaki pencerenin telinde ufak bir yuvarlak açılmış olduğunu hatırlayana kadar. Pencereyi açtım tek elimle, UçUç böcekli işaret parmağımı uzatıp, dudaklarımı yaklaştırdım. Üfledim, gitmedi. Bir daha üfledim, sonra bir daha..."Bak doğa daha güzel, ne yapacaksın kapalı yurtta" diye geçirdim içimden. Duydu, belki de hissetti. Bana bakıp gözlerini kırpıştırdı, bir elini kaldırıp, "hoşçakal"ımsı bir şey yaptı. Bir daha üfledim o zaman, kendini rüzgara bırakan UçUç böceği uçtu. Sonra dışarı çıktığımda faytonları,1700lü yıllar şapkalı adamları, şapelden çıkan 4 saksafon,trompet,tubalı yaşlıları gördüm. Galiba zaman makinası çalıştı... Ya da ben Richmond'da değilim.
Share/Bookmark

0 comments:

Related Posts with Thumbnails

Arşiv