Başlık bulmak insanı yoran bi aktivite

Wednesday, March 19, 2008 | |

İyi ki uyku diye bir şey var...


Nerede kalmıştım? İyi ki uyku diye bir şey var. Rüya da.. Telepati de.. Telepati var mı bilmiyorum ama inanmak mutlu ediyor.
Gerçi; yatağın altından uzanacak ıslak bir elin ayağından tutup çekeceğini düşünüp korkan birinin telepati ve benzeri bağlara inanıyor olması, şaşırtıcı bile değil.

Bazen ne kadar korkak olduğuma kendim bile şaşıyorum. Mesela birçok zaman; "şuraya 2dk'da gidersem, şu isteğim olacak"; "posta kutumda şu bildiri varsa, bu olacak"; "yolda x'le karşılaşırsak; şu hayalim gerçekleşecek." vs vs....O kadar sık yapıyorum ki bunu, bu şekilde uydurduklarım sayesinde "ay bir kaç yaşıma filan giriyorum."
Sonra bir bakıyorum, hemen kıvırıyorum korkudan. "Posta kutumda ŞU bildiri olmasa ama en azından sadece bir bildiri filan olsa..Evet bu daha uygun, hem daha mantıklı. Tamam tamam, posta kutumda bir şey varsa diyelim biz, BU olacak." Aslında Şu,bu diye yazdığım istekler ve hayaller yüzde 99 aynı şey. Bunda olmazsa şunda olsun, bu kanıttır işte diye boştan belgeler mi sallandırıyorum yada beynim kısa devre -belki de gereğinde uzun devreler- mi yapıyor nedir artık..
Sonra bir şey bulamayınca posta kutusunda, "aman zaten çok aptalca, böyle eftiri püftürü şeyler mi belleyecek neyin olup olmayacağını" diyen bir tip oluyorum.
Eee canım, az önce "posta kutumda bilmemne varsa..." diye atıp tutuyordun ama; o zaman eftiri püftürü olmayacaktı sanki...

Yine de yapıyorum. Uyduruk kaydırık, aptalca -safça- denilen bu şeyleri yapıyorum. Ne işe yarıyor filan umrumda değil; bilmiyorum da zaten. Çok canım sıkılırsa bir şeye, boş olduğum her an içinden "nolur olsun nolur olsun" dersem, gerçekleşme ihtimali artacakmış gibi geliyor, inanıyorum. "Bu bir oyun" muş, dıştakilerin hepsi oyunmuş, labirentmiş, tamam mı? Tamam de hadi.

Neden bu kadar antika olduğumu ben de bilmiyorum.

Sonra bugün sabah "eğer yumurtalara yetişirsem,xyz olacak" demiştim; bu yazıyı yazayım derken, 5 dk geç gittim. Yumurtalar bitmişti, bari omlet olsun dedim, sıraya girdim ve kadın beni geri gönderdi, "daha fazla omlet yapmayacakmış."
Neyse, zaten yumurtalara yetişmek bir şeyin kanıtı filan değildir. Yine bagel yedim. Sıradanından. Reçel güzeldi, portakal suyu çok kötü, kahveme krema niyetine kullandığım fransız vanilyasından da su aktı, yine de 2 bardak içtim. Zaten başından ben yumurtaya yetişirsem değil, 11den önce yemeğe yetişirsem demek istemiştim. Hıh.
Share/Bookmark

0 comments:

Related Posts with Thumbnails

Arşiv