öcüüü

Thursday, May 1, 2008 | |

Tayyip Erdoğan, yandaşları ve Taksim'de 1 Mayıs kutlamaları için onun gibi düşünen herkesin "annem göster ama elletme dedi" tadındaki ve Süleyman Demirel yuvarlamaları benzeri konuşmaları gittikçe daha sinir bozucu bir hal aldı.
Vali çıkmış, "haberler aldık biz, çok emin yerlerden, öcüler basacakmış, aman da aman, kaçalım kaçalım...baaak, hooop, yasaaaak...Taksim ne? Pis o pis, bak Çağlayan vaar, Kartal vaar, Kadıköy var sonra bak...İstanbul'da diye demiyorum, bu yerler harika.. Hadi bakayım, attık Taksim'iii, hanimiş, nerdeymiş..."demeye yakın konuşmalar yapıyor.
Valiysen, adamdan sayıyorsan kendini, höt möt demekle olmuyor o. Madem haber aldınız, tehlikeli yürümeleri, düzeltin, işiniz ne? Yok ama, siz sadece öcüleme ve pislemeyi biliyorsunuz, doğru, unutmuşum.
Sonra bir de "çanak çömlek patladı" yapacaklar. Uyardılar ya hani, hasbel kadar tehlikeyi azaltmaya çalışmak yerine, o yüzden hazırlandılar, en ufak bir şeyde "çanak çömlek patladı" diyerek dalmaya hazırlar.

Garip olan şudur ki; biz sorunları ve hataları düzeltip iyileştirmek yerine, onlardan sadece uzaklaştırmaya yönelik hareket eden bit toplum olup çıktık.
Bir de Tayyip Erdoğan'ın bugünkü sözleri var ki, döktürmüş yine.
"Anma, çelenk koyma tamam da; 5,10, 20 bin olmaz."
Siz karar verin o zaman kaç kişi olsun, birer de ip geçirin halkın başından; bir de çoban bulduk mu, bu iş tamamdır. Zaten buna yatkın insan dolu etrafta.
"Tayyip'cim, kavalın evde kalmış annem..."

Madem bu kadar korumacı içgüdüyle yaklaşıyorsunuz, o zaman yılbaşlarında ve geceleri de kadınların, adamların üzerine saldıranları da sokmayın. Hani madem sürekli duyumlar alıyorsunuz, toplum huzuru filan gevelemeleriniz var ağzınızda; bari işe yarayan şeylerde de yapın da; "karşı argüman"ınız olsun.

Polis gününde copsuz olmaya çalışayan halleriyle polisler,yılbaşları, maç kutlamaları için tekini tekinsizi yüzlerce binlerce adam girebiliyorken Taksim'e, 1 Mayıs'ta emekçi ve işçiler ve bu günü kutlamak/anmak isteyenler niye giremiyor?
Unuttum, pardon. Tehlikeliydi...

Duyumlar alıyorsunuz demek ki, provokasyonlar olacakmış, tehlike öcü böcü filan...Hadi diyelim Taksim'i de koruyamıyorsunuz, "gelmeyin gelmeyin kaçın, olmaz vermem" diyorsunuz; ama unutmayın ki "Kartal, Kadıköy, Çağlayan" diyerek de o zaman açık açık "korumaya" çalıştığınız halkı o yerlere yönlendirmeye çalışırken, öcü böcü dediğiniz provokatörlere de yön gösteriyorsunuz. Madem kargaşadan, kavgadan korkuyorsunuz; hedef belirterek siz daha kötü bir suç işlemiş olmadığınızı sanarak mutlu mesut uyuyabiliyor musunuz?

Yok ama, siz uyursunuz... Bu yaptığınız nedir ki, "önemsiz bir koruma içgüdüsü"?.. Güdülerinizi ve duyumlarınızı sevsinler...
Zaten bu güdüler nedense hep işlerine gelince ve anlamsız olduğunda ortaya çıkar, ama kaybolur gerekli olduklarında, adam öldürüleceğinde, ırkçılık arttığında..

Share/Bookmark

0 comments:

Related Posts with Thumbnails

Arşiv