Yok mu arttıran?

Friday, April 18, 2008 | |

Hasan Celal Güzel'i okurken çoğu zaman stres olup, mecazi olarak kalbimin sıkıştığını hissettiğim oluyor. Hele en son dün Turgut Özal ile ilgili yazısını okumakta oldukça zorlandım. Özal'ı gelmiş geçmiş en büyük kurtarıcı, büyük kahraman yerine koyuşu tasvirlerine ve Özal'ın yaşasaydı yapacakları üzerine kurduğu "ütopik" bile denilmeyecekten uzak "fantazi"lerine; sanki "aman ne de güzel anlatıyor, yatmadan önce anneannem de böyle masal okurdu bana" diyesim bile geldi.
Kendimi tutamayıp, (sinirden) gülmüş bile olabilirim.

Turgut Özal'ın 1980 24 Ocak'ında uygulamaya koymaya başladığı istikrar (stabilization) ve tasfiye (adjustment) programları, Türkiye ekonomisi için dönüş noktası sayılabilecek niteliklerde olmuştur. 78-79 yıllarında yaşanmış ekonomi krizlerinin tamiri 2 IMF paketiyle düzeltilmeye çalışılıp; ikisi de fiyaskoyla sonuçlanmıştır. 80'de başbakan olan Turgut Özal ise özelleştirme, serbest döviz kurları, ihracat, finansal serbest para politikaları, doğrudan yabancı yatırım destekleri ve ithalatın liberalleşmesi konularına odaklanmıştır. Asıl soru ise, kaçı işe yaramıştır?

Hasan Celal Güzel diyor ki;
"Özal yaşasaydı, IMF'ye tekrar gitme mecburiyetinde kalmazdık. Türkiye, -eski kriterlere göre- 10 bin dolarlık kişi başına GSMH sınırını çoktan aşmış, en az 15 bin dolarlık bir eşiğe ulaşmış olurdu. "

Yaa, öyle mi? Tüm istikrar ve düzenleme programlarını IMF, Dünya Bankası ve OECD'nin himayesinde tasarlamış, Dünya Bankası'ndan gelme ve 80'li yıllarda Bretton Woods kurumlarına hiç olmadığı kadar yakınlaştıran bir lider ve seçtiği adamlar mı IMF'ye tekrar gitmeyi engelleyecekti? Ya da yükselen ihracat hamlesini, serbestleşme baskıları altında kalan geleneksel üretim sektörü ile henüz büyüyemen serbest sektörünün üretim eksikliği sebebiyle sürekli ithalat yapan yapısıyla -yani ihracat için ithalat yapan - ünlenen birisi mi kurtaracaktı? GSMH 'yı maliye politikası yerlerde sürünen programlarla mı yükseltecekti? Reel değerler önemsiz tabii, doğru.. Yoksa, gelir dağılımı alıp başını gitmiş, "benim vatandaşım işini bilir" politikasını benimsemişliğiyle mi kurtarırdı?

Ama bir yerde haklı Hasan Celal Güzel. AKP'yi desteklerdi Özal, sağ olsaydı. Sosyal hukuk devletini kendisi gibi kişisel ve dış baskı odaklı "irade ve emir"ler yoluyla baltalayan AKP hükümetini desteklerdi, doğru düşünmüş olması hayli olası. Vs. vs. vs. demekten yorulmamış bir avuç insan topluluğuyuz biz. Say say bitmiyor ki... Haliyle eskiye bakarsak hangi yolu kim seçerdi ve bu kez hangi birimleri baltalardı, karar vermek güç. Seç, beğen, al. Yok mu arttıran?

*Hasan Celal Güzel'in yazısı için, tıklayın.
Share/Bookmark

0 comments:

Related Posts with Thumbnails

Arşiv