Kırmızı kalem ne düşüncelerle
elimi kestiğinde
içim, kılcal damarlarımı
yırtarak
kanıyordu.
Dışa çıkamıyordu;
kandırabiliyordum.
akıllı sandığım kendim-i
bile.
O içten kanarken,
kırmızı kalem izi
her şeyi kapıyordu.
The plain fact is that the planet does not need more successful people. But it does desperately need more peacemakers, healers, restorers, storytellers, and lovers of every kind. It needs people who live well in their places. It needs people of moral courage willing to join the fight to make the world habitable and humane. And these qualities have little to do with success as we have defined it." - David Orr
Wednesday, April 29, 2009 | Posted by Tugc at 5:03 AM | Labels: karalama
Design of Brian Gardner | To Blogger by Ser Turista
1 comments:
bu da benden olsun madem öyle.
şafağın en kuytu vaktinde, bir sevişme anı çığlığında gölgelerden kaçırdın beni; aşk ezberim bozulmuş avucumda sevgi kırıntılarıyla.
bir ada vapurunda uçuşan saçlarında ve kalabalık ortasında kondurduğun öpücükle hapsettin; şimdiyse ümit denizinde azat ettin
Post a Comment