Deli bir anne ve yarı deli oğlu, bu kadar yalnızlaşmayı hakeder mi?

Sunday, October 4, 2009 | |


Gülseren: Bayram yeri gibi sanki. Farzet, ordaydım ben. Farzet, herkes günahsız!

Korkuları düşünürken, korkulardan konuşurken, korkulara susanlara kızar, korkulara bazen yenilip, bazen onlarla savaşmaya çalışırken ve televizyonlar bas bas 'korkun' feveranlarıyla çınlatırken ortalığı; içinde bir de karanlığı bir kaç sigara nefesi kadar esrarla aydınlanan deli bir kadını ve daha fazla korkmamak için elinden geldiği kadarıyla evcilleştirmeye çalıştığı oğlunu barındıran "Karanlıktakiler" beni çok etkiledi. Öyle ki; filminin sonunda sinemada ağlayan sadece kardeşim ve ben vardık. 'Issız Adam' faciasından sonra, Çağan Irmak'ın 'Mustafa Hakkında Herşey' deki tadı verebildiğini düşündüm.

Deli bir anne ve delirme yolundaki oğlu, ne kadar yalnız olduklarını farkettiklerinde, ne yapar ki?

Gülseren: Korkuyorum, ama sadece biraz yani, çok değil.
Egemen: Dışardakilerden mi korkuyorsun sen? O dışardakiler bizi tükürüp attı; sen neden korkuyorsun?

Share/Bookmark

1 comments:

BuSe said...

Uzun süredir hiç bu kadar anlamlı ağlamamıştım...

Related Posts with Thumbnails

Arşiv