Kayıt!

Tuesday, January 12, 2010 | |


Yeni taşındığımız ev, şu küçücük şehirde bile, 'şehire inmek' klişevi bohemini yaşatıyor insana. Mecburen mecburen mecburiyetten, bohem takılmak zorunda kalıyoruz. Haliyle en ufak bir iş olduğunda bile dolmuşlardayım; ve her ne kadar ayıp, toplumsal kurallara uymayan bir eylem de olsa, bir şeyi yapmayı çok sevdiğimi farkettim. İnsanları dinlemek. Alelacele dolmuşa atladığı anda, telefonu çalan adamın konuşması, bir tanıdığıyla karşılan kadının sözleri, dolmuşçunun ön koltukta oturan adamla yaptığı, 'ne olacak bu memleketin hali' yorumları, akşamüzeri okuldan çıkmış küçük çocukların ders muhabbetleri ve en son da, kulağına mp3 çalarını zamklamış gencin sessizliğinin beyaz gürültüsünü...

Ben mi? Ben sessizce oturup camdan dışarı bakanım. Ama dört kulak olmuş halde, kayıttayım.

Bugün denk geldiğim telefon konuşması, dalga geçtiğimiz o İsmail YK'nın, aslında memleketin herkesten daha iyi nabzını tuttuğu gerçeğini kabullenmemiz gerektiğinin, tasdikli nüfus örneği olmalı.


-Ya abi kaç gündür internete giremiyorum, facebooka bile girmedim 3 gündür düşün artık. Misafir filan geliyor geceleri, vakit olmuyor. Yoksa bakıp cevap yazmaz mıydım hiç facebooktan, aşk olsun.
-...................
-Tamam tamam, çok ayıp ettim, farkındayım. Bakıp yazacağım hemen, kusuruma bakma artık.

Share/Bookmark

1 comments:

Melih said...

Benzer konuşmalara ben de çok kez şahit oldum. Kulak kabarttım :) Facebook'u bilmeyen kalmadığı gibi şimdi de Twitter modası sardı. Yakında "Twitimi okudun mu?" gibi muhabbetlere hazır olmak lazım :)

Related Posts with Thumbnails

Arşiv