Sev beni Valentin!

Saturday, February 13, 2010 | |


Hiç girmeyeceğim "Sevgililer Günü çok banal", "sırf tüketim toplumu daha çok tüketip, sürünsün ve sömürülsün diye bu gün de", "emperyaller uydurmuş, patronlar ceplerini dolduruyor" geyiklerine. Ama şunu söyleyerek başlamam gerek, bırakın aşk yaşamak isteyen sevgililer vıcık vıcık, şımarıkça ya da iyi hallisinden sevimlice, düşüncelice, hediye almalı-ca bir gün yaşamak istiyorlarsa, yaşasınlar. Hem çemkirip, "insan sevgilisini her gün hatırlamalı, her gün sevmeli, her gün göstermeli sevgisini, bir günde mi olacak" diye senelerdir konuşup duruyor (uz) ve yine de hiç tanık olduğumu hatırlamıyorum herhangi iç çamaşırı mağazısının, kırmızı kalp yastık ve baloncularının ve ya kart satıcılarının "aa, haklısınız be abilerim, ablalarım! Herif gelip tek gün hediye almayla kendini bir şey sanmasın, satmayacağım, go home Valentine, hadi kış kış!"diyerek protestocu bir tavır içine girdiğini. 'Buldum safı, oyayım' diye düşünüyor adam e nihayetinde; 'hep başkaları oyacak değil ya, hani bana hani bana?' yapmak onun da hakkı. Hele ki krizde, alıp verip ekonomiye can vermeye çalışacaklar işte. Yürü be Valentin, ekonomik kalkınmamız senin elinde olabilir!

Bir de şu grup var; anne-baba-kardeşe hediyeler ve mesajlar taşıyorlar. -Anne baba hediyeleşip, sevgilileşsin, size n'oluyor demiyor kimse de, niyeyse.- Olmadı arkadaş arkadaşa 'sevgilimiz yok ama biz birbirimizi seviyoruz, illa ki aşk olması gerekmiyor. Sevgi-lilik müessesesi, sevgiden gelir. Hepinizi seviyorum.' O yeah! Bence bu daha da büyük bir eziklik taşıyor; hem sevgililer günü'nü önemsiyorsun, hem de bir kedin bile yok. Evet, anlıyoruz sizleri de, merak etmeyin. Bunun için, size de pazardan kalpli çarşaf önerebilirim misal. Tertemiz ve yalnızca-na uyursunuz gece.

Hayır efendim, sevgililer günü diye bir güne değer verip, kutluyorsanız; bir birliktelik içermesi gerekiyor. Ama kutlamanız gerekmiyor ve kutlamadığınız ya da çeşitli etmenlerle kutlayamadığını için de, 'tü kaka, öyk, midem kalktı' demenizi gerektirecek bir unsur yok ortada. Bir İslami gelenek olan kurban bayramına 'ah hayır, siz müslümanlar, canisiniz' ya da Hristiyan -ki aslında Pagan çalıntısı- kutlu doğum haftası olan noel için, 'noel mi, ama peygamber doğum günü kutlamak filan, hindi, ay aman tanrım, ne saçma, değil mi?' , olmadı Yahudilikten Hanuka'yla alay ederek entellektüelleşme çabası gibi beyhude kısacası. Çemkirmemek yeterli, inanmıyorsan, geçsin gitsin gün, seni bağlayan bir şey yok.

Ayrıca zaten bu sevgililer günü'ne adını vermiş, St. Valentine'in durumu da bir hayli karışık. Bir kere adam cidden ne idüğü belirsiz. Benim bildiğim hikaye, Roma İmparatorluğu'nda erkeklerin, daha faydalı askerler olması için evlenmesinin yasaklanması kararının ardından, onları gizlice sevdikleri ile evlendiren, Valentine isimli azizi anmak ve minnet duymak amaçlı bir günün ilan edilmesiydi. Kırmızı kalpler, eroslar ise, coca colamsı pazarlama stratejileri işte. Ancak, teyit etmek için birkaç siteye baktığımda, aslında MS 200-400'lerde kurban edilip, şehit düşenlere 'Valentin' adı verildiğini, onları anmak ve kurbanlıklarına duacı olmak için, pagan birkaç şeyle de karıştırıp bu günü ortaya çıkardıkları gibi varyasyonlara da rastladım. Yani, kutladığınız aslında bir tür Kurban Bayramı da olabilir. Bir de Valentin'in, hapishanedeki gardiyanının kızı olan sevdiğinin görmeyen gözlerini açtığına dair ve sonrasında da "Valentin'in" (Valentine's Day - sevgililer günü: Sevgili'n) imzalı bir kart vermesinden ötürü, bu güne Valentine's Day denmiş olabileceği gibi, fazlaca deşifre edilmiş bir özel hayat hikayesi de var. Ayıp yani; "özel hayat diye bir şey var" derdi yaşasaydı merhum.

Tüm bu yazdıklarıma gülüp geçebildiyseniz ve yazının sonuna kadar sabırla okuyabildiyseniz eğer, sonuç itibariyle o kadar da üzerinde durmamanız gerektiğini anlayabilmiş olmanız gerekir. -İnsaf zaten, 3 kez tekrar ettim arada.- El ele el ele verin çocuklar yapabilir, evde tüm gün bu günü bahane edip sevgilinizle sevişebilir, hediyeleşebilirsiniz. Ama lütfen artık, fazlaca anlam yüklemeyi, bu gün adına kendinizi köprülere zincirlemeyi, sizi sevmeyen insanları "niye ulan niye" diye taciz etmeyi, gökyüzünde yalnız gezen yıldızları oynamayı; veyahut "ah ben -ya da ben ve sevgilim- übermenschleşmiş bireyleriz, sizi gidi zavallılar"ı oynamayın.

Ha münazara yapın bu konuda, izleyelim, gülelim. O, olur :)


Resim içi: Sevgililer Günü'n kutlu olsun.
Ama sonunda bu kart bile üzerindekileri çıkartamayacaksa,
artık kalbimin bu işin içinde olmayacağını söylemem gerek

Share/Bookmark

2 comments:

Yıkıcı Tutku said...

Ben de son paragrafa kadar "aaa ne günmüş deyip durdum." Neyse ki son paragrafta imdadıma yetiştin. Aslı ile Kerem hikayesinde bir anlatıya göre Kerem, Aslı'yı bir yerde bulmuş ve kavuşmuşlar, kavuştuklarında seks yapıp yapmadıkları hakkında en ufak bir bilgim yok ama yine de o günü de sevgililer günü ilan edebiliriz, hem hikayenin kavuşma bölümü böyle soğuk, zemheri ayı günlerinden bir gün değil karların eridiği, çiçeklerin açtığı mis gibi bir günde oluvermiş. Ya tamam tüketim bilmem ne kalıplarıyla YERMEYELİM BU GÜNÜ ama o gün kalkıp İstanbul'dan Antalya'ya gitmeyi de hanzoluk diyelim...Neyse konu dağılacak şunu da belirtmeden geçemeyeceğim, bir 14 şubat günü minik burjuva sevgilimin dayatmalrına uyup vakkodan bir cüzdaN ALMIştım hediye olarak hala o anın etkisi altındayım, lan dedim kendi kendime hediye aldın diye adam mı oldun, gel zaman git zaman minik burjuva sevgilim "cengiz hala adam olmamışsın" dedi bana...

Tugc said...

Cengiz, ben zaten 'yermeyelim bu günü' demiyorum; sadece yermek de çok önemsemekten ve hayıflanmaktan ortaya çıkıyor bir noktada. Radikal2'de bi yazı vardı dün; kimse çiftlerin tutumlarına eleştirel bakmıyor, sanki orada camdan bi duvar varmış gibi. Ki doğru da. Minik burjuva sevgilileri adam yerine koyup, doğruluğunu anlatmaya çalışmak gibi bi şeye, kafa ve kalp gücümü harcamak istemiyorum :) Onlar saçmalık yapmak istiyorsa, esnaf amca da para kazansın, adam bari eve ekmek götürür. Gayet populistçe bu, biliyorum ama Valentin de Valentin, kasmamak gerek.

Related Posts with Thumbnails

Arşiv