Kadınlar, erkeklerin mevcudiyetinin durumu daha kötü hale getirebileceklerinden korkarak, kocalarının, haftalık toplantılarına katılmamalarını istedi. Maria Adela Antokoletz durumu şöyle anlatıyordu: "Bizler ordu tarafından itilip kakılmaya, hakaretlere maruz kalmaya katlandık, parçalanmış kıyafetlerimiz, gözaltları... Ama erkekler, tepki vermeden duramayacaklardı, olaylar çıkacaktı; toplum huzurunu bozmaktan tutuklanacak ve büyük ihtimalle, onları bir daha göremeyecektik." (Rita Arditti, Yaşamı sorgularken, Plazo de Mayo Büyükanneleri ve Arjantin'in kayıp çocukları)
The women asked their husbands not to join them in their weekly gatherings, afraid that the presence of the men would make the situation worse. Maria Adela Antokoletz remembers: "We endured pushing, insults, attacks by the army, our clothes were ripped, detentions...But the men, they would not have been able to stand such things without reacting, there would have been incidents; they would have been arrested for disrupting the public order and, most likely, we would not have seen them ever again."
0 comments:
Post a Comment