Saç-ma ortalığa

Thursday, September 20, 2007 | |

Bak saat kaç oldu yine...Koşuyor yine, yakalaması güç...Müzik de açık...Hep açıktır, bilirsin beni, duramam...Oturup dinler miydin benimle acaba...Saat mi? Saat dursun canım, bırak onu...
Yatakta uyuyamadan yatarken, saçlarımın okşanmasından ne kadar hoşlandığımı düşünüyorum,belki de hatırlıyorum. Düşünmemle aklımda bir hatıra beliriyor yine. Her düşünce yanına bir adet video yada film rulosu koyuyor sanki...Düşünür düşünmez geri gidiyorum, yer ayağımın altından kaymaya başlıyor.Ben artık "şimdi"de değilim, başka bir yerde beliriyorum, gizliden izliyorum..Belki de kılık değiştiriyorum hatta.
Evimizdeyim,koltuklarımızın değişmeden önceki halinde ev, orta 2'deyim, babamın annesi hastahanede.Ayda bir çok kez tekrarlandığı gibi, yine babam bir nedenden dolayı bana küs...
Babamın annesi için ağlamıyorum ve benim dışımda tüm torunları ağlıyor, çünkü hiç sevemedim ben onu, hep negatif bir sembol şeklindeydi gözümde...O da beni bir gün olsun öpmemiştir zaten, sevmez yani.
Sonra babam geliyor eve, hala konuşmuyoruz ve ben gidip karşısında dikiliyorum. Sarılıp ona, "babaannem için ağlamıyorum diye kızmıyorsun değil mi baba?"...
Gözyaşlarım akmaya başlamıştı bile benim o anda, kucağına yatmıştım babamın, saçlarımı okşamıştı...Yavaş yavaş, sıkılmadan... Sıkılmamıştır yani, değil mi?

"Şimdi"ye geliyorum bir anlığına...3 olmuş saat de, orda sabah...Müzik hala açıkken, fırsattan istifade başka bir düşünceye ilerliyorum.

Yine evdeyiz, dekorumuz değişmiş ama değişen sadece dekor değil ki; hayatlarımız.. Bir önceki olayın üzerinden 5-6sene geçmiş, babam bize gelmiş, oturuyoruz...Normal konuşuyorum ilk başta, sonra kavga ediyoruz. Dayanamayıp söylüyorum ona da..."babam aradı diyen biri olunca düşman oluyorum ben, biliyor musun?" diyorum...Susuyor....Susmasın, neden söylesin istiyorum, yanlış çıkayım, hatalı çıkayım, aramış da bulamamış olsun...
Hala susuyor...
Ağlıyorum.
Bağıra çağıra ağlıyorum, neden diyerek gözlüğümü fırlatıp atıyorum yere...Eğrilmiş bir şekilde yerde duruyor artık gözlük...Susuyorum ben de.
Yanına çağırıyor, oturtturuyor, saçlarımı okşamaya başlıyor tekrar...Usul usul..."Babalar" diyor..."Babalar evlatlarını hiç unutmaz..."
İnanmıyorum ama inanıyormuş gibi yapıyorum...İnanmadığımı düşünmek istemiyorum çünkü...
Saçlarımı okşamaya devam ederken sahne kapanıyor.

"Şimdi" oluyor yine. Saçlarıma dokunulmasının yoğun sevgiyle bir bağı var içimde, onu düşünüyorum. Birine aşık olduğumu bile saçıma dokunması anında içimde sebep olduğu titreşimden anlarım çok zaman.
Eskiden ne çok vakit ayırırdım tararken, toplarken, değişik model yaparken, öyle bırakırken...
Artık taramıyorum, karmakarışık kalsın istiyorum...Rejoice kızı olmadığımdan, mucizevi , taramadan "elim saçlarının arasından geçiyor" sendromu da yaşamıyorum haliyle.
Aksine savunma yöntemi olarak kullanıyorum taramayıp, parmaklarımdan akmayışını...
Dokunulmazlığını...

*İlk fotoğraf streetqueen.deviantart.com ' dan alıntıdır.

Share/Bookmark

0 comments:

Related Posts with Thumbnails

Arşiv