Takva

Saturday, September 22, 2007 | |

Ne zamandır son izlediğim film hakkında yazmadım. Artık elimden geldiğince okuduğum kitaplar, izlediğim filmler ve müzik hakkında da arada yazmaya karar verdim. Bir cuma gecesi sadece odamda oturup, Chinese siparişi verip, elimde garip bir yemek, önümde de film (mümkünse uluslararası filmlerden bir tane) olup, saatlerce film üzerindeki tartışmaları izlemekten hiç rahatsızlık duymuyorum. Hatta diyebilirim ki, çok hoş ve sakin bir cuma gecesi, pek de hoşuma gitti. Benim haftamın filmi, bol ödül sahibi, TAKVA. 21 Eylül itibariyle aynı zamanda Türkiye'yi Oscar'da En İyi Yabancı Film dalında temsil etmek üzere seçilmiş bulunmakta,yani aday adayı. Film 2006 Kasım ayında ilk kez Antalya Altın Portakal film festivalinde yayınlandıktan sonra, 2006, 1 Aralık'ta vizyona girmiş. Gündemi zorlayan hocalar, din, tarikat kavramları göze alınınca, film hassas konusuyla daha da dikkat çekiyor. Benim en çok hoşuma giden ise, filmin galasının, alışılmış İstanbul dışında , Kars'da yapılmış olduğunu öğrenmek oldu. Filmin senaryosu 4-5 senede yazılmış ve filmin adı olan "Takva", insanın kalbindeki Allah korkusu ile sevgisi arasındaki denge anlamına gelmekle beraber, kelime tanımı şöyle: "İslam terminolojisinde ise takva; kişinin kendisini Allah’ın korumasına, himayesine alarak ahirette azab ve cezaya neden olabilecek her türlü şeyden kendisini titizlikle koruması, günahlardan kaçınıp iyi ve faydalı iş/ eylemleri yapmasıdır. " (Daha fazlası için tıklayınız.) Filmde de zaten, bu kendini koruma titizliğinin bir insan üzerinde ne kadar büyük psikolojik boyutlara ulaşabileceğini gösteriliyor Erkan Can'ın oynadığı Muharrem karakterinde. Filmdeki zikir sahneleri ve başındaki ezan sesi, sanki birden Türkiyede'ymişim ve televizyon açıkmış hissi verdi, "neredeyim" dedirtti bana. Filmin senaristi Önder Çakar filmi, "sıradanlığın sıradışı öyküsü" olarak tanımlıyorken, filmin konusu aşağıdaki gibi yazılmış. "Kendi halinde, oldukça mütevazi bir yaşam süren Muharrem, dini inançları çok kuvvetli bir insandır. Öyle ki, gece gündüz sürekli ibadet etmekte, cinsellikten uzak, içine dönük bir hayat yaşamaktadır. Bütün bu özellikleri, çevresindeki insanlar tarafından büyük bir güvenilirlik kazanmasına neden olur. Bu durum, varlıklı bir tarikat şeyhinin dikkatini çeker ve Muharrem'in güvenilirliğini, tarikatın sayısız mülkünün kiralarının toplanması için kullanmaya karar verir. Birdenbire bambaşka bir dünyanın içine giriveren Muharrem için sahip olduğu değerler yavaş yavaş sarsılmaya başlar. Modern dünyanın içinde bulunduğu karmaşa, onun yıllardır alışık olmadığı kadar yıpratıcıdır. Ama işin kötüsü artık o da, bu dünyanın getirilerinden kendini uzak tutamaz." Film aynı zamanda Antalya, Kars ve Toronto'dan ödüllü. Aşağı yukarı bir sene rötarlı olarak Takva'yı izlemiş olan ben, hala daha filmi görmemiş bir dolu insan olduğunu düşündüğümden gayet pazar gazetesi film köşesi kıvamında yazdım bu yazıyı. Kendi görüşlerime gelirsek ve tek bir kelime ile açıklamam gerekirse filmi, "enteresan" en uygun kelime olur. Beyazperde'de bazı yorumları okurken, izleyicinin "filmin tam bitmemiş gibi olması" görüşüne ben de biraz katılıyorum. Ama oyuncular gerçekten süper oynamış ve çok etkileyici bir film. Ayrıca ek olarak, DVD olarak izlerken en çok sevdiğim şey, çıkartılmış sahneleri ve kamera arkalarını da izleyebilmek. Bu filmde ise çıkartılan sahnelerden yarısı için çıkartılmamış olmasını dilerdim. İzlenmesini tavsiye ediyor muyum? Evet, kesinlikle.

TAKVA
Tür : Dram
Yönetmen : Özer Kızıltan Senaryo : Önder Çakar
Oyuncular : Erkan Can (Muharrem) , Meray Ülgen (Şeyh) , Güven Kıraç (Rauf) , Erman Sabah (Muhittin) , Settar Tanrıöğen (Ali Bey) , Murat Cemcir (Mahmut) , Engin Günaydın (Erol) , Öznur Kula (Hacer)


Share/Bookmark

0 comments:

Related Posts with Thumbnails

Arşiv