Alice

Monday, October 15, 2007 | |

Alice masalın içinde gerçek arayıp durdu...Sinir etti beni. "Salak çocuk" diye bağırdım. Ne güzel işte yok fizik kuralları, ne güzel işte Şapkacı, fındıkfaresi ile çay içiyorsun... Sonra saat de çalışmıyor. Çünkü saat işlemiyor..Zamanın işleyişi farklı...O yüzden saatlerinde saat ibaresi yok...Değişmiyor ki... Sen aptal mısın da değişsin istiyorsun? Geç kalınca mutlu olurdun sen... Sinir ettin beni Alice... Masala girmişsin ve hala gerçek diye adlandırılmış beyninin ayarladığı diğer bir masal kutusunun kurallarına takılı kalmışsın. Aptalsın. Uyanmış olman da, cezandı hatta bence. Hak etmeme cezası.

Gerçek diye tutturduğun şeylerde savaş da var be Alice, biliyor musun sen acaba? Hani merak bu ya, ben de ettim işte. Hem malesef ki gerçek denilende "kesin kafalarını" diyenler, Düşesle tartışıp duran ve sürekli kafa kesme emirleri yağdıran Kraliçe'ye de benzemiyor. Kraliçe'nin işaretlediği hiçbir kafa yerinden oynamıyordu. Ama ya gerçek denilen, normal sayılan beyinsel algılama türünde? O yüzden aptalsın diyorum. Tekrar kapıyı bulup kaçmaya çalıştığın için. Ben olsam Cheshire kedisini tümüyle görünmesi için ikna eder, ona sarılır uyurdum. (Vaktiniz varsa, ŞU yazıyı da bir okuyun. Çok beğendim de ben,üzüle üzüle de olsa...) Umut güzel bir şey, insan gece umutla uyusa mesala; sabah da depresif olmak yerine mutlu kalkardı bence. Yani en azından ben...Sizi bilemem. Hem herkesin umudu kendine.

*Fotoğraf siyahtapot.deviantart.com'dan alıntıdır.


Share/Bookmark

0 comments:

Related Posts with Thumbnails

Arşiv