İletişme

Saturday, November 17, 2007 | |

Bence kitlesel iletişim araçları bok gibi bir şey... İletiştiğinde iyi de; iletişemediğinde insanı depresyona sürükleyecek kadar berbat. İletişmek de komik bir kelime...Güldüremese de beni şu an; komik. Başka zaman okusaydım bu yazdığımı ve görseydim bu kelimeyi eminim gülerdim. O yüzden şimdiden komik diyebilirim. Ön yargılı bir biçimde.

Kitlesel iletişim araçları...Neden isimleri bu kadar uzun hepsinin? Kitlesel....İletişim....Araçları...Bence yeterince genel bir isim değil, her zaman iletişemediğimizi düşününce özellikle... Benim gibi biriyseniz, paranoyalar en yılmaz dostunuzsa ve pesimistseniz; o zaman siz de sevmezdiniz..(Hiç pesimist durmuyorsun demeyin....Pesimistin allahıyım resmen.Öyle ki; doğum günümde gelmiş mesajlardan birinde; "dogumgununuzu kutlarim her seyin umdugun ve bekledigin sekilde gerceklesmesini dilerim (sadece optimistic oldugun modlar icin gecerli bu dilegim haaaa)" yazıyordu. Yazınki ev arkadaşlarımdan Tolgay yazmış hatta. -ev arkadaşı sayıyorum artık, misafir gitti mi 1.5 ay kalmaz çünkü. Zaten Ahmet ve Tolgay dışındaki evin tüm bireyleri başka yerlere dağılmışlardı.Kalanlar da 6 hafta benimle uğraşmak zorunda kaldı, başedemediler tabii.- Demek istediğim onlar bile benim pesimistliğimi farketmişler, baksanıza beklediğin şekilde dediklerinde bile benim pesimist şeylerden de bir hayli bekleyeceğimin farkına varmışlar. Zor olmamıştır onlar için bu analiz. )

Neyse kitlesel letişim araçlarını sevmiyorum. Çünkü ben iletişme halinden çok, iletişememe haline takılı kalıyorum. Mesela bilgisayar...Msn...Çevrimdışı göster kendini, kaç... Sonra kapat, çevrimdışı olma, yazamasınlar...Yazdığında sürekli ne zaman okumuş olacağını düşün. Okudu mu acaba, açtı mı bilgisayarı?...Msn olmazsa gtalk falan filan..Mail de öyle...Aynı işte... Telefon...Eski tür telefonlar insanı daha optimist yapıyordu bence...Evde değil, ulaşamadım... Cep telefonları da sinir bozucu araçlar... Arıyorsun, "sinyal sesinden sonra mesajınızı bırakınız.." yada çalıyor çalıyor, sonuçsuz... Mesaj atsan da aynı msn durumu söz konusu... Sabah bok varmış gibi 9da uyandım. Hoş pek uyumadım gece boyunca ama, o aptal uyuyup uyumama halini de uykudan sayacağım bugün için. Mesaj yazdım bir adet. Evet 1. sayıyla ve yazıyla. Hayır mesajda "1-bir" yazıp yollamadım. Sonra şarjı bitmeye yakın olan telefonum belirli aralıklarla titreşmeye başladı...Mesaj geldiğindeki ses gibiydi aynı... Her şarj bitme sinyalinde, ben mesaj geldi diye umutlandım, baktım gözümü açıp, hiçbir şey yok. En sonunda sinirlendim ya da onun gibi pesimist bir duygu eğilimi işte; evet o duygu eğilimiyle telefonumu kapadım. Temizinden kurtuldum. Arada açıp bir şey var mı diye baktım...Yok... Sonuç? Kitlesel iletişim araçlarının iletişememe durumunda yarattığı huysuzluk... Üşüme... Yorganı üzerine daha da çekmek... Uyur gibi yapmak... Uyku da kaçıştır bir nevi ya,o bakımdan.

Zaten körolmayasıca başım çatlıyordu migrenden yine...Hayır dün gece içmiş olduğum 5 kadeh kırmızı şarap yüzünden değil, migrenden... Canım sıkılınca migrenim tutar benim. Tuttu yine...Pesimizm migren atakları... 2 adet ilaç içtim. MinosetPlus...Minoset hiçbir işe yaramayan bir ilaç da olsa;MinosetPlus oldukça iyi bir ilaç. Zaten ben ilaçlarla yaşayan bir insanım...Hiçbir ilaca alerjim filan da yok, en ufak ağrıda atıveririm ağzıma ilacı..Geçsin kendiliğinden diye bekleyecek türde sabırlı bir insan değilim ben. Sakin ama aşırı sabırsızım...Geçti ağrı...Şaşırdım...Birazdan yine başlayabilir... Bi daha içerim ilaç.

Kitlesel iletişememe bozuklukları...
Telekomünikasyon...
Komünikasyon...
Komünik...(bu da komik bir kelime, sonra okuduğumda güleceğim, hatırlatın)
Komün..
Kom in... (Mantıklılaşmıyor değil aslında...Kom in... Bir çok dilde anlamı olan bir birleşim...Kom in...Komme in...Come in..Yani içeri gel...)
Kom...
Eureka....
Kilit burası....
KOM...
Yani GEL...
Yani sen....
Yani kitlesel iletişim araçlarını siktir et, sesin, görüntün, bedenin, somut halin...Bir araya toplayıp hepsini,
GEL...

Dipnot:153. kez Duman'ın aynı şarkısını dinliyorum. Şarkı bende olmadığından imeem'den dinliyorum...Bitiyor, ben replay'e basıyorum... Sabah 9.42 den beri... Ve gözyaşı genzine kaçınca; deniz suyunu yutmuş gibi oluyor insan...Bari yağmur yağsaydı bugün.
Share/Bookmark

0 comments:

Related Posts with Thumbnails

Arşiv