Stüdyo evi değiştiren

Friday, December 7, 2007 | |

Bugün benim yazdığım bir yazıyı yayınlamıyorum, misafir bir yazarım var blogumda:)Okuduğum en güzel ve anlamlı yazı. ---------------------------------------------------

Ne, neden, nerde, nasıl, ne zaman, kim?
Küçücük bir otobüs kapısından belirdi yanımda. Otobüsten inerken gözlerinin parıldadığını, gülümsediğini gördüm. Kollarını koskocaman açarak, boynuma doladı sanki ilk kez görüyormuşcasına. Anımsadığım en belirgin şey kokusu oldu, içime çekerken. 'Nasılsın' bile dememe fırsat vermeden dudaklarıma yapıştı. Çizgi filmlerde kafasına vurulduğunda yıldızlar çıkan aptal kediye benzediğimi hissettim. O kocaman gözlerini açarak yeniden gülümsedi ve yine sarıldı. Bir film karesi gibiydi her şey. Ne diyeceğimi, nasıl davranacağımı şaşırdım. Oysa ki, bu anı binlerce defa hayal etmiştim ama olmadı, beceremedim.

Bavulunu aldım, koluma girdi. Hava buz gibiydi içimdeki ateşin inadına. Bir yıla varan sürede neler yaşadım, nasıl da her şey birdenbire değişti. İlk yazdığım kelimeleri anımsıyorum, gördüğüm ilk fotoğrafta yüzümde beliren gülümsemeyi... Uzaktan kırmızılar içinde gelirken, liseli çocuklar gibi yaşadığım heyecanı... Konuşurken yaşıyormuşcasına anlattığını... Bir vapurda saçlarının havada uçuştuğunu... Yanımda zoraki kalışını... Şimdi yanımda; gerçek mi rüya mı hâlâ inanamıyorum.
Taksideyiz, sımsıkı sarılıyor bana kaybetmemek istercesine. Neler yaptığını anlatıyor bazen nefes bile almadan, bir çırpıda. 'Seni seviyorum' diyor. İçimde bir fırtına kopuyor duyduğumda. Ne diyeceğimi bilmiyorum, ne söyleyeceğimi, nasıl davranacağımı. Ben de söylemeli miyim; ya söyleyemezsem ya konuşamazsam. Endişe doluyum yanaklarım kızarıyor. Fark ediyor, gülümsüyor. Ağzımdan, 'Ben seni hep sevdim' cümlesi dökülüyor, suçlarmış gibi. Kızıyorum, içimden bir küfür patlatıyorum kendime. 'Özür dilerim Şeker Kavanozu' diyorum. Başını omzuma yaslıyor, huzur duyduğu her halinden belli....

Eve giriyoruz, kocaman bir holü var, kare. Bavulunu elimden koymaya bile fırsat vermeden duvara dayıyor öpüşmeye başlıyoruz, dudaklarımız birbirini yıllardır tanıyor gibi. Elinden tutuyorum holden, salona götürüyorum O'nu.

Sarılıyorum birileri elimden alacak sanki. İçimde korkunç mutlulukla birlikte garip bir endişe var. 'Beni bırakma olur mu?' diyorum. 'Aptalsın sen' diyor. 'Görmüyor musun sana nasıl aşık olduğumu, seni ne kadar çok sevdiğimi'. Bu anı tatsızlaştırmama izin vermiyor, olanca kuvvetiyle sarılıyor bana. 'Özür dilerim...' Şimdi yanımda kaybetmek istemiyorum O'nu. Hep yanımda olsun; her adım atışımda, her nefes alışımda. Bütün bir hayatımı birlikte geçirmek istediğim tek insanın kollarımda olması nasıl bir mutluluk. Bunu hak etmek için ne yaptım diye düşünüyorum sürekli.

Suya yazılmış bir yalnızlık gibisin
Bedenimi üşütmek üzereyken beliren..
Sözcükler dökülürken hayatımdan
yalnızlık oyununda
kalabalıklaşıyoruz
©Ko.
Share/Bookmark

0 comments:

Related Posts with Thumbnails

Arşiv