Huggable

Thursday, January 24, 2008 | |

Kod adım She-La. Shine on You TugCe denildiği de görülmüştür.Boş zamanlarımda insanları absürd gruplara ayırmaktan hoşlanıyorum. Mesela çift sayıları sevenler ve tek sayıları sevenler. İyiler, kötüler, kendini iyi gibi göstermeye çalışıp kötü olanlar, kötü olmaya uğraşma yoluna gidenler.

Mesela sarılabilenler, sarılamayanlar.
Ya da sarılanlar ve sarılmayanlar.

Sarılamayanlar için aynı zamanda, "sarılır gibi yapanlar" da diyebiliriz. Sarılır gibi yapanlar kendi içinde 2'ye ayrılırlar.

1. Güzelce, adam gibi sarılmayı bilmeyenler
2. Riyakarlar.

Bir de alt grup var, şimdilik üyesi olarak sadece kendimi tanıyorum. Normalde süper sarılmayı bilse de; stresli olduğunda kaskatı olup sarılamayanlar. Ama bu önemsiz bir grup.
Riyakarları yada samimi olamayanları çöpe atalım gitsin. Sarılmayanlar da belki kültür filan yüzündendir. İskandinavya örneğini verebiliriz. İskandinavlar sarılmazlar. Sarılacak gibi yaklaşacak birini gördüklerinde de çok şaşırırlar. Sadece iskandinavlar değil, bir çok batı avrupalı da bunlara benzer.

Bunların yanısıra Latin Amerikalılar vardır ki, meraba derken bile insanın boynuna dolanıverirler. Akdeniz ülkeleri mensupları da bunlara benzer, yine de latin mertebesine gelmeleri için birkaç fırın ekmeğe daha ihtiyaçları vardır.

ABD'liler ise omuz çarptırarak, "what is up" derler. Yengeç gibi durup, yandan omuzlarının denk gelmesine özen göstererek yapılan bir sarılma biçimidir bu. Samimi olup olmadıklarını anlamak biraz zordur. Kızları da "sarılır gibi yapanlar" dalında madalyonlukturlar.
Yer yüzünde kaç değişik sarılma alışkanlığı var meraklardayım. "Merak edecek başka şey bulamadın mı?" dediğiniz duyar gibiyim. Üzgünüm, yanlış soru.

Ama en sevmediğim türevi, böyle kolları uzaktan uzatıp, kolları sırta değdirmekten öteye gidemeyen sarılış türüdür. En kötüsü de, stresli olduğumda ben aynen bu nefret ettiğim türe benzer bir şeyler yapıyor olmam. Üzüleceğimi biliyorsam strese giriyorum ve tüm sinirlerim kasılıyor, sonra da kendimi tahta gibi hissediyorum. Bu stres-üzüntü dışı zamanlarda ise, çok sevdiklerime iyi sarılmayı severim.

Sarılmanın bir meziyet olduğunu ve "huggable" kelimesinin çok şirin olduğunu düşünürüm.
Yarışmacı arkadaşlara da başarılar dilerim.

P.S: Bir şeyin üzerinden 15 sene geçince kanıksıyoruz galiba. Hokus pokus gibi. Bir varmış bir yokmuş gibi..
Share/Bookmark

0 comments:

Related Posts with Thumbnails

Arşiv