Ma-sus-cuk-tan

Wednesday, March 12, 2008 | |

Her gün "şu an en çok istediğim" an'ım değişiyor olabilir. Daha çok yetmemesiyle alakalı bir şey bu, tahmin etmesi güç değil. "Aa o dışta kalmaz, o da olsa keşke, şu da, bu da, hepsi, hepsi" gibi bir oburluk..Kümenin dışında bir hayal bırakmaya kıyamamak, hani henüz bir anne olmamış olmama rağmen, bir annenin çocukları arasındaki sevgi dağılımı kavramını hiç kavrayamamış, bu kavrama hep ama hep uzak olması ayrıca. Yani sanırım tanımı böyle olurdu..Anlamlı hala getirip, bir mana çıkarma zorunluluğu yok tabii, her şey meşru olmak zorunda mı canım? Olmayıversin bu da...Ben ortada olan yada olmayan,ona dair, tüm hayalleri hep "en çok istiyorum." Şu, bu, o piti piti... Yok, olmuyor, hayır.

Bak hadi kapadım gözlerimi. Sen de kapa, okuduktan sonra ama, yoksa okuyamazsın. Daha kolay oluyor "day-dreaming" dedikleri böylece. Hem zaten kedi payımı oynuyorum ki şu anda ben. "Kedi" yazmışım, bilinç altı olmalı. Kedi de olmalı, kedisiz olmaz, ama "kendi" demek istemiştim, klavye yazmadı. Klavye bir kedi-sever. Yuppi.

Sıradaki hayalimiz gelsin. Garson filan yok canım, ben getiriyorum.
Koltuk varmış bir tane, hep olur, koltuk hayal olmamalı tabii, ama hayalin içinde var, napalım. Koltuk da hayal oldu, yani "olmayacak" manasında değil, "dahil oldu" anlamında. "-de" eki ayrı ya, ondan. O "dahi" ydi. Bu "dahil." farketmez. Koltuğun hemen yanında masa var, dikdörtgen şeklinde ahşap bir masa. Üzerinde şarap olsun, çerez filan istersen hoş olur. Karşılıklı oturuyormuşuz koltukta, ma-sus-cuktan. 6 kitap var. Çok fazla şiir sevmezsin, ama bu seferlik sevecekmişsin, hem en sevilenlermiş. Tamam mı?
"Tamam" dediğini hayal edebildiğime göre,gülerek dedin ayrıca, devam edebilirim.
Şiir seçip okuyacağız, oyun gibi. RPG'nin böyle kocaman 8-9-10 köşeli zarları vardır, onlardan bulup çıkarmışım. Aloha!
4 tane var bu zarlardan, atıp atıp kitap sayfalarını kuralıyormuşuz. İlk zar numaralamış olduğumuz kitabı belirliyor. Sıradan bir zar bu, 1den 6ya kadar noktalı üzeri. Tavla zarı, evet. Ama tavla dolabın içinde, çok üşengecim, kalkıp alamayacağım şimdi. Sen üşenmiyorsan getir, oynayalım 2 tek, sen yenersin kesin ama, olsunmuş artık. Diğer 3 zar kitap sayfaları için. Sayı çıkıyormuş, alıyormuş, kitabı açıyormuşuz, aa şiir. Bir yudum içkiden, hüp yada hik..
Sonra sonra bi şiir çıkıyormuş, şarkılaştırılmışlardan, gülüyormuşuz. Ama bu gülme ma-sus-cuk-tan olmasın, olur mu? Kadeh gözlerimize kadar da geliyormuş..."üff yaaa ciddi olalım, şiir okuyoruz şurda"... Yine gözlere kadar gelen kadeh, yine karın ağrılarınca gülüş.
Tembellik, koltuk üzeri...

Tamam gözlerini açabilirsin artık. 3-2-1!
Share/Bookmark

0 comments:

Related Posts with Thumbnails

Arşiv