Dediklerimi anladım(k-n) mı?

Friday, April 11, 2008 | |

İçimden kurmak istediğim en uzun cümleyi planlarkenki ses tellerimin titreşmesi kadar yüksek sesle düşünürken, ses tellerinin aslında uykusuz kalmış sokak kadınının şikayetlerinden farksız olduğunu farketmeye tam başlamıştım da aslında ama,-her ne hikmetse ikisi de sessizliğe çıkar- göz kapaklarımı kullanarak barfiks çekmeye benzeyen arada kalmış uyku ve uykusuzluk halinde, o sık sık başa gelen "uçurumdan düştüm bir anda" sıçrayışını yaşadım ve gariptir ki; içimdeki o "korkunç korku" çığlıklarının yüksek frekansına rağmen dışa yansıyan ufak bir göz aralaması sesinden fazlası değildi.

Ufak bir göz aralaması sesine eşlik eden belli belirsiz sıçramanın iç duvarlarda yansıması, gökdelenin camlarını temizlerken 23. kattan düşen temizlikçi, belki biraz da meşrep, kadının çığlıklarını çağrıştırıyordu fakat dışa vurum denilen zalim ses tellerinin ve konuşma denilen eylemin en gerekli zamanda kaybolmasına yada gerekli olmasına rağmen inadına vurdumduymazlığının ihanetine uğruyordu.

Yani demek istiyorum ki, neler neler içimden geçerken, dünyanın en çok, en anlamlı kelimeleri cümleler yapmaya çalışırken, sana kendimi anlatmaya çalıştığımda başarısız bir patchworkten öteye gidemiyorum sanırım, çünkü eğer gidebilseydim dışa-vurumda yeri olmayan "barfiks yapan uyku"da gelen uçurumdan düşme esnası (yüksek) ses frekanslarını vücut duvarına rağmen hissettirebilirdim yada görebilirdik; dışavurum olan göz kapaklarının aralanması sesini değil.

O zaman farklı olumsardın. Yoksa olumsamaz mıydık?
Biliyorum, olumsardım tıpkı şimdi olumsadığım ve bu olumsamalara sebep olan yakınsamalarım gibi.
Uzaksayan kahraman olmuş gibi oldun sen şimdi de ama yakınsa hep-yada bir zaman, eskisi gibi, olmaz mı?
Share/Bookmark

0 comments:

Related Posts with Thumbnails

Arşiv