Haligh Haligh a lie

Saturday, May 31, 2008 | |

Dikkat ettim, belki de yeni farkettim, sürekli içimden konuşuyorum. Küçükken yüksek sesle bir kitaptan okurken duyulmuş bir ebeveyn eleştirisi gibi bir şey. "İçinden oku evladım, bak, konuşuyoruz burada." Boynu bükük -içinden söyleyene sinirle kavrulmuş küsmüşlükle- kitap elde, içinden olmasa da sessiz dudak pıtırtılarıyla okumaya devam ederdik.-yani ben ederdim, sanırım başka yapanlar da vardır diye varsayım yapıyorum-
Tam 1 paragraf daha yazmıştım ve bilgisayar kendi kendine kapandı, sadece yukarıdaki kadarı kaydedilmiş, ruh halim pek değişmemiş olsa da, ilham düştü. Yazacaklarımı unuttum. O kadar da laf kalabalığı yapmışım. Ama çabuk çağrışımlar yapıp, o konudan bu konuya nasıl atladığımı, hele bir de arada çok detay verdiğim göz önünde bulunursa, daha anlatacağım bitmeden, ufak bir detayın çağrıştırdığı bir şeyle bambaşka bir şeye geçiveriyorum. O yüzden yazı içinde bir dolu cümle çizgi, paragraf yada virgül aralarında kalıyor. Yine atladım, yine unuttum.

Neyse, özetle aslında bu aralar içimden sürekli ama sürekli düşündüğümü, ordan da konuyu bağlayıp,dönemsel olarak şarkılara takılı kaldığımı anlatacaktım. Mesela bir şarkıya takıldığımda yüz kez dinleyebiliyorum ve o şarkıyı başka bir zaman asla dinleyemiyorum, çünkü bay gelecek kadar çok dinlemiş oluyorum. Ama bazı şarkılar oluyor, -sözlerine hiç de dikkat etmeden, hiç uymuyor yada saçma sapan bir şeyler bile olabileceği sonucunu çıkarıyoruz buradan işte- o şarkılarda canım çok sıkkın yada depresif dönemde oluyorum diyelim yada çok gülerken yada sabah okula hazırlanırken yada lisenin son sınıfı,üniversitesinin 2. senesi, 2005 yazında falan gibi.
Sonra o şarkılara bir daha denk geldiğimde, hep aynı şeyler aklıma gelmekle kalmadığı gibi, mesela diyelim bir bunalım dönemi şarkısını bunalım dönemi dışında dinlemeyi bünyem reddediyor. Bunalım dönemi şarkıları dediğim de alakasız şarkılar aslında, çok canlı bir şarkı bile olabilir. Buna örnek verecek olursam, laptopta "depressed" listesi vardı yaptığım, içinde normal zamanda kesinlikle dinlemeyeceğim David Vendetta isimli birinin şarkıları bile vardı. Mesela Duke Duke isimli Seferad grubundan çıkma Sami'nin şarkısı -haydi lilili'nin rumca karışmışı- benim okula hazırlanma şarkım. O şarkı normalde dinlenmez, sanki yasalar ve tüzüklerle yazmışım gibi bir anormallik işte.
Bu yazının sonu nasıl gelecek bilmiyorum, zaten tam tekrar anlatayım dediğimde annemle, oks stresli kardeşimin kavgası girdi araya, yine unuttum. Sonuç olarak Bright Eyes diye bir grubun Haligh haligh a lie diye bir şarkısı var, bu aralar aklıma takılmışlardan birisi. Ama o şarkı da illa öğleden sonra kitap okurken yada siesta yapmaya çalışırken, beynim çok düşünmesin, birazcık başka şeylere odaklanayım diye dinleniyor. İşe yarayıp yaramadığını bilmiyorum, büyük ihtimal yaramıyordur çünkü düşünmeye ve içimden sessiz cümleler kurmaya da devam ediyorum. -Bunun nasıl olduğunu yukarıda anlatmıştım, biliyorsunuz.- Ama işte yine de dinliyorum ve sonbaharda okullar açıldığı zaman denk geldiğimde aynı şarkıya, ben o şarkı çalarken neleri düşündüğümü -biliyorum hala aynı düşünceler baki kalmış olacak mesela-, elimdeki kitabı, öğle saatindeki tembelliğimi filan hatırlayacağım.

*Fotoğraf kiss-maj-tramposz.deviantart.com'dan alıntıdır.

Share/Bookmark

0 comments:

Related Posts with Thumbnails

Arşiv